1
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
77
Okunma
Esaretten yanaydı ruhu.
Kendi iradesiyle seçmişti sahibini,
Kendi yapmıştı taptığı tanrısını.
Ve de razıydı acıya,
göze almıştı.
Esirdi bedeni,
Hapisti ruhu.
Acılarını yüklenir,
Dönerdi evin yoluna —
Acılarını yüklenir,
Sapardı gazinonun yoluna —
Acılarını yüklenir,
Sığınırdı mescidin kapısına.
Acıların çocuğu.
Uzaklarda bir ışık görüyordu
Cesareti yoktu.
Belki Stockholm sendromuydu,
Belki acıdan zevk alıyordu ,
Belki kördü, göremiyordu,
Belki de görüyordu
Söz dinlemiyordu gönlü.
Ruhsuzdu,
Zevklerin tutsağıydı.
Hastalıklıydı;
Mutluluk azar azar uğrardı.
Yorgundu,
Ama para kazanırdı.
Acıların çocuğu şanslıydı:
Tanrısı yüzüstü bıraktığı an,
Esaretten kurtulduğu andı.