Türkçe Defterimden Alıntı
Gözünü açtığı yerdeyim
Uygarlığın… Karşımda, ağlayan denizin Gözyaşlarını toplayan Kız Kulesi Kızlık kuşağı gibi Kırık medeniyetleri birbirine bağlayan Boğaz Köprüsü Ve her ikisi Tutup ellerimden, Güneşe çıkarıyorlar beni Tıpkı çocukken annemle babamın Ellerimden tutup Uçtuuçtu oynattıkları gibi Gözünü açtığı yerdeyim Çocukluğumun… Okuldan kaçıp kaçıp Soluğu, Kadıköy vapur iskelesinde alırdık Martılardan başka kimse bilmezdi Türkçe defteri sayfalarından Niye kâğıttan gemiler yapıp Denize saldığımı Gözünü açtığı yerdeyim Gençliğimin… Deniz daha bir heybetli olurdu Kız arkadaşımla yanından geçerken Bir tek ben bilirdim ama Kanlıca ‘ da yoğurt yedikten sonra Hiç üşenmeden, aşkımızı çam kokularıyla kundakladığımızı O yüzden hiç çıkmayan bir leke gibi Durur sol yanımda hâlâ, Çamlıca Gözümün kapanacağı yerdeyim… Kimse bilmez Kız Kulesiyle oynadığım oyunları Boğaz Köprüsüne salıncak kurup Galata’ yı kıskandırdığımı Ve çocukluğumdan kalma bir alışkanlığı Hâlâ niye yaptığımı… Şimdi, bir martı eğilip kulağıma Usulca fısıldıyor İstanbul’u Ardından patlıyor bir bir vapur bacalarından Gökyüzünün göğsüne doğru, Türkçe defterinden denize indirdiğim şiirler Ve gördüğüm son aydınlık, Mahya ışıkları Fatih’in... 16.03.2006 01.23 Burdur |
Kutlarım şiirinizi...
Sevgilerimle...