MUTLULUK DEDİ...
Mutluluk paylaşmayı öğretti,
Paylaşıldıkca harabe olan mutluluk Sempati duymak irdelemeyi gerektirir Boşluk olmak önceden var olmayı gerektirir Yapılmışlarla çaresizlik arasında gidip gelmek Muhtaçlık mı? sorgu odasında apansız mahkumluk mu? Harman yeri zor, maden ocakları tutsaklık Sevgiye değer biçmek korkunç... Çığlık atsak seda verir mi muhtaçlar rıhtımında Bir buket karanfil ne güzel Sensizken seni yaşamak ne güzel Paylaşılan odalarda muhtaç etme tenini Paylaşılamadıkca sevgi Fısıltı ve dilimlenmiş saatler hıçkırığıdır mutluluğun Mutluluk paylaşmayı öğretti Paylaşıldıkça harabe olan mutluluk Sokak lambası beni çağırır ıssızlığına Martı kanatları düşse üstüme İz bırakır mı paylaşmadıkça asma köprü yolu Ayak izni iki olmalı Deniz paylaşmalı Gün batımını karşılayan balıkçıyla Ağlara takılan mutluluk olmalı Paylaşıldıkça harabe olan mutluluk Neyzen de sızlatır ruhları Ruhu özgür bırak ki mutluluk bulsun gereklerini Gereksinim olmasın paylaşılan mutluluğa Öğretilen mutluluk yalan söyledi Sokak lambasının altında bir düş kuruldu Ayaza karşı titreyen eller uzandı Mutluluk dedi... baran... |