0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
54
Okunma
Güneş kaybolduğunda, karanlık bile kendi yıldızını arar.
Bir şehrin taşları eskidikçe, ruhumun hatıraları tazelenir.
Kalbim, hem ateşi hem suyu barındırır; bu yüzden kendi yolunu yaratır.
Rüzgârın fısıltısı, geçmişin gölgelerini geleceğe taşır.
Bir sevgi kırığı, diğer kalplerin sessiz uyanışına yol açar.
Düşlerin unutulması, içimde yeni yollar açar; kaybolmak, yeniden doğmaktır.
Öfke kontrol edildiğinde, içimde saklı bir güç çiçek açar.
Ay ışığı, kaybolan kelimeleri hatırlatır; unutulan sessizlik konuşur.
Yalnızlık, doğru zamanda bir rehber gibi gelir; insanı kendi ışığıyla tanıştırır.
Her kayıp, ruhun kendi haritasını çizmesi için bir fırsattır.
Sessizlik, en karmaşık soruların cevabını saklar; anlayan bulur.
Acı, bilinçle birleştiğinde ruhun derinliğini ortaya çıkarır.
Mutluluk, küçük farkındalıklarla başlar ve zincirleme olarak evrene yayılır.
Zaman, kendi yolunu bulurken, biz de kendi ritmimizi keşfederiz.
Bir affetme eylemi, geçmişin gölgesini hafifletir ve geleceğe ışık bırakır.
Gözler kapalıyken, en derin gerçekler görünür hale gelir.
Ruhun fırtınası, dengeyi bulduğunda yeni bir yol yaratır.
Korku, doğru anlaşıldığında özgürlüğün kapısını açar.
Hatıralar, yıldızlar gibi birbirine bağlıdır; ağda kaybolmak yol gösterir.
Düşlerin peşinden koşan insan, kendi gerçekliğini yeniden yazar.
Özlem, içimizdeki boşluğu dolduracak yaratıcı gücü uyandırır.
İçsel sorgu, sessiz anlarda en net cevabı getirir.
Ruhun gölgesi, ışıkla yüzleştiğinde kendi şekline kavuşur.
Her karar, hem içsel hem evrensel dengeyi tetikler.
Sevgiyle atılan bir adım, zincirleme olarak hayatın karanlığını aydınlatır...
Utku Can Güzel
5.0
100% (1)