2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
274
Okunma
Çocukluğumu içime kusuyorum,
çıplak toprağın üstüne…
bazen güneşin sıcaklığına gömülürüm,
bazen yağmurun keyifsizliğine.
Herkesin ekmeği, suyu, çok az
ama çocukluk kendine hep ayrı güzeldi.
uzakların asla yakınlaşmayacağı,
düşlerin omzuna yığılıp
gerçekle çarpıştığı bir yerde.
Kim taşır çocukluğunu omuzlarında?
bu şehrin gürültüsü mü saklar onu,
yoksa hiç gidilmeyen bir köyün sessizliği mi?
Hayatın kavgasında kurduğum cümleleri,
o çocuk aklımla tekrar etsem
değer görür müydüm?
yoksa çocukluk,
hep yarım kalan bir ben miyim ?
İçime doluşmuş sesler,
yoksul, kimsesiz,
kederine bırakılmış.
Bir tek ben duyarım,
bir tek ben taşırım.
Gözbebeklerime çöken kayalarda
görmek istemediğim yüzler var:
benim parçalarım.
Çocukluk ettim en çok aşka,
bir pembe kutuda
anıların tozuna gizlenerek.
Ve istedim hep…
yağmurla temizlenmeyi,
güneşle yeniden açmayı,
çocukluğumun gölgesinde
kendime tutunmayı.
01-09-2025
ist
z..can
5.0
100% (3)