Bak şu çocukların yaptıklarına
Gökyüzüne hep yüzünü çizmişler
Baksana şımarıklığına güneşin
Nasıl da sıcak sıcak bakıyor...
Ah haylaz çocuklar ah!
Çiçekliklere de çiçek yerine gülüşünü ekmişler,
Bütün çiçekliklerin ağzı kulaklarında,
Sesin de çeşmelerden akıyor
Sesin ta yüreğimde çınlıyor...
...
...
Bugün bir türküye misafir oldum
"Ankara’nın bağları..."
Bir şiire uğradım sonra
Ayaküstü lafladık biraz birkaç öyküyle...
Genzimi yaktıkça Adıyaman tütünü
İçim doldu
Gözlerim daldı sonra uzaklara
Ah sevgilim!
Sen kokuyordur şimdi Ankara
...
...
Dizleri kanadığında koşmuştun ilk,
İmdadına düşümün
Acısına sarılmıştın,
Yüzünü okşamıştın, öpmüştün
Ağustos kadar sıcaktı ellerin
Ellerini koklamıştım
Edremit’te, bir zeytin ağacının gölgesinde,
Zeytin koklamak gibidir ellerini koklamak
Ve kutsal bir emanet gibi kokusunu ellerinin
Ciğerlerimde saklamak...

Dudakların sıcak bir yaz günüydü
Mor gülüşün yanağımda açmıştı
Ve düşümü döven acı,
Ardına bile bakmadan kaçmıştı
İşte o gün bu gündür
Ben seni annem kadar çok sevdim!
...
...
Karanlık bir şehirdim senden önce
Caddelerime varana ışıttın
Kıştım,
Dondurucu, eksi bilmem kaç derece
Bir serçe misali üşüyordu yüreğim
Avuçlarına aldın,
Nefesinde ısıttın...
...

Benim kurtuluş günüm,
Senin topraklarıma ayak bastığın gündü
...
Ah sevgilim!
Hangi güneş akranın, akrabandır?
Hangi iklim adını aldı senden?

Sen göğümsün, ben martınım,
Sensiz hangi göğe sığarım Bilmem!…
...
...
Şimdi, çıplak ayaklarına serilip,
Baş aşağı bir uykunun dibine düşmek vardı...
Ayakların papatya kokar şimdi

08.08.2025

S.U.

Serkan Uçar