5
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
192
Okunma
Acılı Şiirler
Acılı şiirler topluyorum ıssız gecelere,
Yüreğim yaralı, her bir zerresi lime lime.
Eriyip gidiyor kalbim gözyaşları eşliğinde,
Böyle mi olacaktı sonumuz zalım?
Savrulduk ayrı ayrı, bilinmedik yerlere.
Şimdi sen neredesin, ben nerede?
İçim titrerdi her baktıkça yüzüne.
Yoksun işte, yoksun artık...
Ömrüm tükendi bak yaban ellerde...
Gelseydin eğer, yaslasaydım başımı göğsüne,
Karışsaydı nefesin nefesime.
Bir nefes, bir can olsaydın canıma...
Sen de sevdiğim gibi sevseydin eğer...!
Küzey yıldızı inlerdi nazarından..
Elimi tutup çıkarsaydın gün yüzüne,
Geçerdi üşümesi yüreğimin... geçerdi.
Baharı beklemeyen kardelen misali
Özgürlüğe açardım.
Ama nafile, kahretsin!
Bana ait değilsin işte...
Menekşe kokusu gibi...
Yokluğuna ağlıyorum, buza dönüşüyor gözyaşlarım.
Ağladıkça... Akıp karışıyor çağlayanlara.
Dönüp, bakıyorum ardından... Bu sen misin diye?
Çaresizlik zinciri sarılır yüreğime...
Nasıl dönüştük biz bu hâle sevdiğim?
Böyle mi olacaktı, söyle!
Ah, bir el olsan, dokunsan saçımın tellerine,
Aşk’ı bâdê içsen abu kevser gözlerimde,
Dalga dalga sevda vururdu yüreğine...
Âh keşke güldüğüme aldanmasaydın!
Bir baksaydın gözlerimin derinliklerine...
Görebilirdin belki içimdeki kan revan duyguları.
Hadi dön bak hâlime!
Dön bak kapılmışım hüzün seline...
Haydi gel;
Gel de hayat ver,
Yeniden doğur umudu...
Sevsin ve seninle yeniden can bulsun her zerrem.
Seni nasıl sevdiğimi duysun cümle alem!
Mavili düşler diyarında...
Tut ellerimi, yüreğim!
Gel de tut,
Bir adımız aşk, bir adımız hayat olsun.
Söyle bu ayrılık ne diye?
Her anı da yokluğun kurşun gibi çöker, ruhuma,
Mor dağların gülü gibi soldum yüreğim...!
Âhh kahrolası dilim, kahrolası hayat!
"Gitme, kal!" demeyi yediremedim gururuma.
Oysa sen giderken bir volkan patlıyordu
Kalbimin orta yerinde.
Katman katman alev sardı gönül dağımda...
Sana;
Yüreğimden başka bir şey veremedim.
Belki de… Âhh belki de olmayacak duaya âmin diyemedim.
Çünkü sen bana ait değildin.
Oysa uzansam;
Çoban yıldızı kadar yakınsın bana...
Gel yâr gel;
Sessiz özlemlerimizi çığlık çığlık gömelim içimize.
Sussun kurak çöl goncası dudaklarımız...
Sussun dudaklarım!
Yüreğim yüreğine dolasın,
Yediveren çiçeğim konuşsun...
Sen yoksun yâr;
Bu virane harap şehir de,
Vuslat hasıl olursa, kan çiçeği kokar yüreğim,
Gel gel zalım gel...
Gel olmayanım;
İçimi parsel parsel dağlayanım,
Yine hüzün yağıyor yüreğime,
Yasaklım...!
5.0
100% (7)