Ben bir resim yazdım,
Bir şiir çizdim,
Sonra ikisini yan yana dizdim
Resim dile geldi, bir şiir yazdı,
Şiir dize geldi, bir resim çizdi,
Bu nasıl bir büyü, bu nasıl gizdi?
Şiir de, resim de gözlerimizdi...
...
...
Karanlığı kazıyordu bir işçi
Nasırlar büyürken ellerinde
Kan ter içinde...
Güneşi ağzında getirdi bir serçe,
Penceremin önüne koyup gitti
Yeni gülümsemeler giyindi bir çocuk
Bir kadın, hüznü takas etti umutla
Bir seyyar satıcıda
Çiçekler sarıldılar biri birilerine
Sarmaşıklar pencerelere koştu
Yeşil dağa
Mavi denize
Ve diğer bütün renkler sevdalarına
...
...
Şimdi dayanmak vardı kapına
Umutsuzluğu itip bir yardan
Bütün olasılıkları mümkün kılarak
Kaçar gibi kendimden,
Koşar gibi kendime
Ay gibi yalnız
Yıldızlar kadar kalabalık
Ayrılıkları bir tren istasyonunda unutup
Tutup kavuşmaların yüreğinden
Sırtımı dönüp zemheri kışlara
Amansız yağışlara...
Çıkarıp üstümdeki sonbaharı
Giyinip yemyeşil bir ilkbaharı
Ellerimde rengarenk çiçekler
Yüzümde sarışın,
Kumral,
Esmer gülüşler
Sıcacık şiirler dudaklarımda...
Hıçkıra hıçkıra ağlayarak, sarılmak boynuna
Bir çayıra sarılır gibi,
Bir buğday tarlasına
Çiçekçe tutmak ellerini
İnsanların keşfedip yakmadığı,
Dağların ellerinden tutar gibi
Ağaçların, kuşların, böceklerin...
Çocukça gülüşler serpmek gök yüzüne
Şiirce öpmek dudaklarını,
Denizi öper gibi,
Maviyi...
Adını defalarca sayıklamak
Aşkçe!
...
...
Kalbim!
Çarp göğsümde.
Değil nazlıca nazlıca
Hızlıca
Hızlıca...
...
...
Sen bahçemdeki kayısı ağacım,
Sen esmer papatyam,
Kırmızı gülüm,
Pencereme tırmanan mor begonvil
Sen rengimsin, sen kokum,
Sen yoksan,
Ben de yokum!...

31.07.2025

S.U.

Serkan Uçar