0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
183
Okunma
Hemen buradayım
Adımların yankı değil, kıvrak bir melodi,
Sokaklar seni tanır, duvarlar hafifler sen geçince.
Sözcüklerin uçurtma gibi göğe salınır,
Bir çocuğun kahkahası gibi dokunursun hayata.
Her dize, camı buğulu bir trende açılan manzara,
İçinden geçenleri kuşlara anlatır gibi yazarsın.
Dostluk, avuçlarında taşınan bir reçel kavanozu,
Tatlı ama açılırken dikkat ister sen bilirsin bunu.
Bazen uykuyu geçersin, geceye çorap örersin,
Sırların ayakkabı bağcığı gibi; kimse fark etmez.
Kelimeler dökülmez, sıçrar taşlara sek sek gibi,
Şiirin, salıncak olur; oturur sallarsın kendini.
Kaldırıma karşı yürürsün; rüzgâr bile saygıyla geçer,
İçinde köz değil, minik bir soba yanar sessiz ve sabit.
Seni bilen bilir; çay koyarken bile fark eder,
Konuşmasan da olur bazen, duruşun zaten yeter.
Selamlar geçer, kimi savrulur rüzgârla, kimi durur sende,
Göz göze gelmeden anlaşılır bazen, içten bir gülümseyiş.
Sen, kalabalıkta iz bırakmadan geçersin,
Ama çocuklar seni hatırlar çünkü hafifliğin kalır havada.
Bakışların harf saymaz, ama bir şeyi eksik bırakmaz,
Sessizlikle anlarsın, kahve telvesi gibi yoğun.
Anlamak isteyen, çayını karıştırmaz fazla
Seni sezmek biraz sabır, biraz da göz terbiyesi ister.
Düşmezsin kolay kolay; yere inse bile ceketin silinip giyilir,
Acıdan reçel olmaz ama iyi ekmek çıkarır, onu bilirsin.
Bazı yaralar susar, ama kaşınır hatırlatır kendini,
Sen susarsın, defterin açılır, kalem kendi kendine yürür.
Gürültüyle işin olmaz, köşeden bakarsın bazen,
İçinden geleni fısıltıyla koyarsın masaya.
Gülümsemek senin için süs değil, çatal kaşık gibi
Yemek yerken sessizce paylaşılır, sen de öyle yaşarsın.
Görmen susmayı öğretmiş, duyman konuşmamayı,
İçinde sakladığın şeyler dolapta değil, göz kenarında birikir.
Lafını tartarsın ölçü değil, zamanlama meselesi bu,
Yaraya kolonya değil, mercimek çorbası götürürsün.
Anlatmazsın kendini, gerek de duymazsın zaten,
Şiir dediğin biraz bakış, biraz sabah kahvaltısıdır.
Satır aralarında değil, ekmek kırıntılarında gezinirsin,
Ve biri başını çevirince, “hemen buradaydım” dersin sessizce.
Hakkı kalabalık