4
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
279
Okunma
Bir kurşun sıksalar yetmez
Bir daha, bir daha içimdekilere
Öldüremez yüreğimdeki sıkıntıyı
Okyanuslar doldursalar tas tas içsem
Söndüremez, içimdeki hasret ateşini
Yokluğun şu sinemde patlayan bir mayındır şimdi
İçimdeki hasretinin takvimlerini saysam
Bin yıllık kahırlar geçer gözlerimden
Dokuz boğumlu akrepler dolanır damarlarımda
Ne yana baksam acı, acı
Sabaha uyansam, geceler derin sancı
Seninle uyanmak varken ağaran güne
Nedendir gözlerimin böyle yanması
Baktığım aynaların gözlerimde ağlaması
Nedendir ; içimdeki bu öfke, bu kin, bu
Hıçkırık gibi şiir
Ne zaman gözlerim dalsa sokaktaki adımlara
Dökülür yıldızlarım içimde bir bir
Sen olmayınca ne önemi var ki bakışlarımın
Çıkarıp fırlatırım yüreğimi karanlık sokaklara
İçimde dalga dalga yayılan bu ateş denizleri
Ve
Kan damlarken gecenin derin uğultusundan
Oturur gözlerime şarkıların ahları
Sensizlik hüzün taşıdı durdu akşamlarıma bunca zaman hep
Yokluğun sararken her bir yanımı
Varsın dolansın dursun damarlarımda
Acıların çarpık kahkahaları
Gün sabaha günaydın dediyse
Bana diyen yok !
Birazdan çayımı koysam da yanan ateşler üzerine
Kaynayan fokur fokur o çay değil
Yüreğim
Beklediğim sensin, tüten ekmeklerin kokusunda aradığım
Artık geçip giden ömre...bir de yitirdiğim gözlerine
Şu fırınlardaki yanan ateşler gibi
Ben de yanar ; en azından tutuştururum kalbimi
Kor ateşleri içinde, hasretinin
İşte sana ait ; bu türküm, bu şiirim, bu mektubum
Öylece başını alıp gidişinin hikayesiydi yazdığım
Apansız, vedasız, sessiz gidişinin
Nedendir şimdi isyanım, bilir misin ?
Postacılar senden bir haber getirmediler
Fırçalarım fon simsiyah şimdi tuvalimde
Kalemim gittin gideli ağıtlara sevdalandı
Dönmedin... dönmedin... biliyorum dönmeyeceksin
Günay Koçak
30 / 7 / 2025
5.0
100% (17)