GÜNEŞİM BANA YETERYalancı sevdaların den(s)iz feneriyle aydınlatma yolunu masturbatik tuğunu batırma kanına yoksulun , sen dumanlı hayâllerinle gün boyu hakikat ararken meyhanelerde, ben sarılıp sarmalanıyordum koynunda suların her dalgada bir yanıp bir sönen akdeniz akşamları’nda... Yaz gecesi düşler büyütürken koynumda sen kim, sevda ne; göz kırparken yıldızlar denizler bana düşer, okyanusları bir yudumda içerim sintinesi kalır sana bindiğim gemilerin severken güzeli seçiciyimdir kıvırma öyle burnunu /duyduğun koku senin kokun (!) İğrençsin kendini beğenmişliğinle entel burnundan kıl bile aldırmazsın sıra dışı işler yaparsın kendince ara sıra / sürtsen de yere paşalardan aşağı kadeh de kaldırmazsın (!) içtiğin yerde kokun / sıçtığın yerde bokun kalır horozlar öterken kendi çöplüğündesindir ancak ... ’ Bokla yapılan sidikle yıkılır. ’ derdi dedem anlasan ya be oğlum ! anca gidersin; yıkıldığın yere kadar yolun haydi yürü yolun açık olsun, enseni de görelim ben şahinle uçarken, kargalarla git sen burnuna daha nice kokular dolsun ... Bakma öyle sustuğuma /ay doğanda düşeceksin yola göz kırparken yıldızlar kan balkıyacak yüreğince sevda yüklü okyanuslar düşmüş olsun ki bağrına ateş ne adamı sat ne sevdayı bir pula ’ yerdeki karıncayı kendinden mert bil ! ’, yüz çevirme kula ! Biliyorum şimdi hınca hınç öfke dolusun yüz güldüren bir yanın da olmadı zaten hiç bana ne senin gibi adamdan (!) bakma öyle suskun; doğmadan sevdaları boğan sen değil misin ulan piç oğlu piç, sana insan bile demem güneşim bana yeter; ’ Gölge etme başka ihsan istemem ’ ! Şaban AKTAŞ 03.11.2008 / 03.02 |
Keşke herkes sizin gibi yazabilse.
tebrikler...