1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
211
Okunma

Vakitlerden bir Temmuz akşamı
Gökyüzü yanık turuncuya çalarken,
Rüzgâr, suskun bir şarkıyı fısıldıyor
Ve ben seni düşünüyorum
Kaldırım taşlarına sinmiş ayak sesin,
Sanki her köşe başında bir hatıran saklı
Gözlerin düşüyor gözlerime,
Bir yaz hüznü gibi, usulca ve derinden
Vakitlerden bir Temmuz akşamı
Ve şehir terlemiş hayaller gibi yorgun,
Ama yine de güzelsin,
Adın anıldıkça serinliyor içim
Vakitlerden bir Temmuz akşamı
Sokak lambaları yeni yanmış
Gölgeler uzamış da uzamış
Bir yanı seher, bir yanı firak
Serinliğe aldanmışım belki
Ama içimde hâlâ kavurucu bir sen
Yüreğimde kıpırtısı geçmişin
Dilimde suskun, gözümde nem
Bir pencere aralığında seni bekler zaman
Perdeler savrulur sessizliğe doğru
Kaldırımda yankılanır anıların
Ve ay, adını fısıldar usul usul
Vakitlerden bir Temmuz akşamı
Kalbim yine sana yaslanmış
Gece mi bu, yoksa içimde bir yangın mı?
Her şey sen kokar, yokluğunla sarılmış
Vakitlerden bir Temmuz akşamı
Adını anmakla yanar içim hâlâ
Ne senden geçebildim, ne de zamandan
Kaldım o akşamda, yarım bir hatıra
Bir gün dönersen eğer…
Beni aynı durakta bulamazsın belki
Ama bil ki, rüzgâr hangi yöne esse de
Ben seni hep o Temmuz’da bekliyor olacağım
Sedat Kesim
5.0
100% (4)