delirdim en sonunda
kötülüğü iyilikle savdığına inanan iradem
yenildi horozun ötüşündeki masumiyete

bağırdım avaz avaz
yılan yılan yılan yılan yılan
melek suretinde şeytanlığımdır boynuma dolanan

gelsin alsın götürsün
beni benden uzağa içimin en dip köşesinde iki büklüm
hiç durmadan günahlarına ağlayıp duran sümüklü çocuk

kurtulmak ihtimali
ölüm kadar korkunç ve gerçek kadar görünmez
kansız feryatsız elim elimi bırakmasın bari son nefesimde

aynada yabancı bir yüz
bakma bakma bakma bana öyle, hatırlatma, unutayım, farzı mahal
gerçekten iyi olmayı başarabilmiş birinin son kahve yudumundayım

herkes olabilirdim, içlerinde benim olmadığım
diğer bütün vücutların ıstırabının ağırlığını taşıyabilirdim
bu eller bu ayaklar bu karaciğer, göğsümde kalp şeklini almış acı topağı

eskiden sabah olunca sevinen,
yatağından yay misali zıplayan, zıpkın gibi enerjik biri vardı
kaybettik birbirimizi, uzun çok uzun yıllar oldu, görmedim kendisini

sabahın ne suçu var,
şu şevkle ötüp duran horozun kabahati ne Allah aşkına söyleyin
günah benim suç benim,Trump benim,Putin benim Netanyahu benim

bütün öldürülenlerin mezarıyım
yanan ağacın yuvasında kömürleşmiş sincabım,Aliağada kavrulan tavuğum
oğlunu ölüm fermanıyla yedi âmâ cellada boğduran padişahın kavuğuyum

Kabili öldüren de bendim,
Mısırda Yusufu zindan attıran da içimdeki sonsuz kötülük potansiyeli
ellerim Pompeide taşa dönüştü,vücudumla beraber vicdanım da taş gibi

ne iyiliği,ne iyi olması,
vurdumduymaz bir göbeğin bir eğlence mekanında kıvrılışıyım
ne seviyorum ne de saygı duyuyorum,şeytani bir zekayla neler kurguluyorum

silah silahla yok edilir mi,
yalan yalan yalan yalan yalan yalan.................................................................................
gerçek,müzakerecilerin açılıp kapanan ağzında anne çocuk bebek kanları...

en kötü benim,sabrım bitmiş
saldırasım var kudurasım var,herkesi ısırasım var,şiirler neye yarar
ihtiyar dünyanın omuzları sarsılsa hönkürerek ağlasa zır zır zırlasa kim takar

ne içimizde çocuk kaldı ne de dışımızda
çocukça ve masum olan ne varsa kana bulandı
devasa yemek masalarında bebek kızartması yiyip karnını ovalayanlar kaldı...

Gülhan Çeliktaş