Çocuk! ... (Sokak Çocuklarına)
Aylar yıllar geçer aş ev görmez,
Kıyı köşe sokaklarda sel çocuk, Devlet Baba bu yarayı süpürmez, Avazını Yaradan’a sal çocuk. Düğümlenmiş yüreğinde acılar, Çözülmezse düğüm dinmez sancılar, Kulak verin buna gardaş bacılar, Sarıl bana hüzünlenme gel çocuk. Kimi çiftlik kurmuş yalı kapatmış, Yağlı ballı meze sofra donatmış, Çocuk ekmek aş derdinde çınlatmış, Gel yanıma verem dürüm al çocuk. Ana diye ağlıyarak büyüdün, Yolun soğuk taşlarında uyudun, Rutubetli kokmuş hava soludun, Dili düğüm düğümlenmiş lal çocuk. Boş geçiyor hayat gençlik çağında, Sap ol’madı şu dünyanın dağında, Tut elinden pişsin kendi yağında, Meyvesini verecek bir dal çocuk. Dünya nimetine doyamadın sen, Bayrağnı elinde sallamadın sen, Bir çocuk çocuğa oynamadın sen, Akranın yanında kendi el çocuk. Kan ağlıyor gözlerim bu yaraya Çocuklarım hasret sıcak yuvaya, Al yanına şen şak girsin havaya Okuyup yaz yurda ışık sal çokuk. Yarayı kurutmaya kafa yorsanız, Dileğni isteğni bir bir sorsanız, Çocuğun aklından akıl karsanız, Gülümser anlatır size yol çocuk. Devlet Baba sarıl kokla gülümden Bilmem siz için ne gelir elimden, Nasıl nasıl kurtulursun zulümden, Çaresini kendin ara bul çocuk. Eğitirsen kirli işe bulaşmaz, Köşe başı aylak aylak dolaşmaz, Sokak çocukları seli oluşmaz, DOĞANİ’nin yavruları bal çocuk. 05.12.2005 İsmail Doğan |
Dileğni isteğni bir bir sorsanız,
Çocuğun aklından akıl karsanız,
Gülümser anlatır size yol çocuk.
Devlet Baba sarıl kokla gülümden
Bilmem siz için ne gelir elimden,
Nasıl nasıl kurtulursun zulümden,
Çaresini kendin ara bul çocuk.
Eğitirsen kirli işe bulaşmaz,
Köşe başı aylak aylak dolaşmaz,
Sokak çocukları seli oluşmaz,
DOĞANİ’nin yavruları bal çocuk.
maalesef öyle
-DUYARLI YÜREĞİNİ
ayakta alkışladım
...