0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
135
Okunma
Eski bir zaman dilimindeyim bu gece…
Uzakta çalan hafif bir müzik sesiyle uyanmak istiyorum yarınki sabaha.
Bir balıkçı teknesinden süzülen ‘’Ah bu şarkıların gözü kör olsun’’ diyen yanık bir Türk sanat müziği ile.
Duymak istiyorum bir balığın sessiz çığlığını evrenin duyulmayan yüzünde.
Buram buram sıcak ekmek kokusunda
Limonu sıkılmış, pul biberi serpilmiş
Üç beş zeytin, bol tereyağı
Ve köyümün peyniriyle kahvaltı etmek istiyorum.
Ne yastığa düşen gözyaşlarım olsun umurumda, nede soğuktan üşüyerek çatlayan ellerim.
Çalsın tüm aşk şarkılarını radyolar.
Rüzgâra inat bağırsın yakası açık çocuk:
Göğsünü gere gere ‘’ demli çayı koy geliyorum’’ diye arkadaş!
Mazi filim şeridi gibi dönsündü tersine, canlansındı hatıralar.
Varsın olmasındı cebimde beş kuruş para.
Kucaklayabilseydim kuşları, kedileri ve köpekleri.
Gülümseyebilseydi bana aç kurtlar.
Olsaydı sofu dedem karşımda,
Tütün tabağası yanıbaşında
Serkisoflu köstekli yeleği ile!
Nenem Huriye kadın süt kaynatsaydı.
Ağaçların altında otursalardı eskisi gibi.
Gözlerde gülücükler ağızda güller olsaydı.
Ben ben olsaydım
Komşularımda eski komşu!
Yine duman çökmüş urum eline
Dizlerime vuram vuram ağlayam deseydik hep birlikte.
Ya da Hazandan geçmeyen Hüzünden ne anlar oğul türküsünü!
Ah ulan Murtaza!
Özledim seni la…
En çokta şarap getirdiğini bana.
Birde, “Bu işler ayık kafayla olmuyor...
Sövülecek çok kişi, yazılacak çok şiir var!” sözünü be oğlum.
Saygı ve sevgilerimle.
5.0
100% (1)