"Çağır Muzaffer’i, Nazım’ı da alıp gelsin gecenin en karanlığında sabaha doğru yol yürüyen adam! Hikmet’te gelsin, Murat’ta...
Ne yapacaksın?
İçindeki zehri var gücüyle kusmaya başlayanlar için şiir yazalım diyorum.
Bence onları değil, açlığa neyse de soğuğa dayanamayanları yaz.
Ne yaparsan yap her sabah yeniden doğar lekesiz güneş, der Mevlana! Onlar güneş doğunca ısınırlar kardeş.
Ben, içindeki zehri kusmaya çalışanları yazayım ki, kim dost kim düşman bilsinler.
Özellikle, aşlarına zehir katanları bilsinler ki ona göre dizayn etsinler yaşantılarını.
Git işine be Hacı abi, sarıkla çarıktan kurtarmak istemiyor, güzel yaşamaları için kendine dert ettiğin insanlar. İşin yoksa anlat, karın doyurmayı yaşamak zanneden ve Allah ile arasına birilerini koymadan yapamayanlara.
Anlatmayıp ne yapacağız Hüsam?
’Gazetelerde görüyorsun, bir hiç uğruna gençler ölüyorlar aklını kiraya verenler yüzünden.
Yazmaz isek her geçen gün daha bir çoğalarak gelecekler üzerimize. Dayanabilecek miyiz o zaman? Dayanamayacağımız kesin iken yazalım da sesimizi duyarak kendilerine çeki düzen versinler yüreği yangın yeri olanlar...
Yazmak, ayna tutmak gibidir Hüsam! Umarım bu ayna kendi karanlıklarını görmelerini sağlar da kurtulurlar, benim bahtım kara yazılmış diyerek kendilerini kandırmalarından.
Yazıp dile getirirsen aşlarına zehir katanları bilecekler, evet. Ama bu bilgiyle ne yapacaklar?
Boynu bükük bir gelinle konuştun mu hiç? Hayır dediğini duyar gibiyim. Ben çok konuştum Hüsam! İnsanların içindeki derin sancı hawar haline dönüşmeden önlem alınmalıdır. Yoksa o sancı geri dönülmesi zor olan bir hal alır. O zaman da hepimiz hüsranı yaşarız kardeşim.
Bu yüzden yazmalıyız, Hüsam. Her gece, gecenin en karanlığında, sabaha doğru yol yürüyen adam gibi. Zehri kusanlar için, zehri katanlar için, ve en önemlisi, bu zehirden kurtulmak isteyenler için yazmalıyız. Çünkü her sabah, lekesiz güneş doğar ve biz, o güneşin ışığında yeni bir umut yaratmalıyız."
Not: Sarıkla çarıktaki kastım, başına sarık takıp İngiliz potini giyerek Alman’ın Mercedes’inden aşağı inmeyen ama topluma da çarıkla yaşaması gerektiğini anlatan, dini değerleri kullanarak güçlenenlerdir.
Saygı ve sevgilerimle.