TAŞ KALPLİ
Bıraktığın yerlerdeyim ser sefil,
Anılarla hüzünlenmek kâr bana. Bilesin ki, bu âlemde sen değil, Sevdamızın acıları yar bana. Arabistan çöllerinde Leylâ’yı, Amasya’nın dağlarında çileyi, Kayseri’nin Aslı’sında sılayı, Gideceğim adres diye ver bana. Yüreğimi kuyu yaptın Yusuf’a, Derinlerde inlemektir tek sefa. Sözlüğünde yer kalmadı insafa, Hasretinin dikeninden der bana. Zulmetini çingeneyle bölüşen, Ağrı Dağı zirvesine doluşan, Attığında Van Gölü’ne ulaşan, Nemrut gibi mancınıklar kur bana. Kaşın gözün Hülagû’nun ekibi, Ben Bağdat’ım, sen Saddam’ın rakibi, Kör şeytanın maskarası Buş gibi, Filo filo uçağınla vur bana. Yak ateşi, boş geçirme zamanı, Yanayım da seyir eyle dumanı. Sevdamıza ayrılığın ilanı, Şehitlerin mezarından dar bana. Mucidim ol, hüzün üret art arda, Goncalarım kurusunlar baharda. Üç kuruşluk adamlara bakar da, Buğulanmış kahve gözler kör bana. Gözlerine topla cümle fendini, Yüreğime sultan bırak kendini. Unutarak sevdamıza andını, Hasret denen kor kefeni sar bana. Hurilerin laf attığı yiğittim, Sevdalanmış yüreklerde ağıttım. Varlığımı gözlerine dağıttım, Taş kalpliye gönül vermek ar bana. Mehmet Nacar |
Sevdalanmış yüreklerde ağıttım.
Varlığımı gözlerine dağıttım,
Taş kalpliye gönül vermek ar bana.
bu dizeler beni aştı,harika bir şiir tekrar tekrar okudum.