0
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
290
Okunma

değişmemi
bekliyor
gibisin,
bir rüzgar
başka ne işe yarar
değil mi.
saçlarına sürt beni,
yanaklarına
sonra şakaklarına
tut elimi
ve çıkar
kuytularımdan
kuyularımdan.
tabiri yapılmamış
hiç bir rüya
kalmasın kelimelerinde
al beni/
tut elimi ve saçmala
neden sevdiğini anlat
susa(ya)rak sev beni.
kırılmadan sesin
buğulanmadan nefesin
kalakaldığın yerde
gitmeden daha uzağına
bulaşmışken köklerine.
bir düşün
yaşama bulaştığı,
şehrin hücrelerine kadar
dayandığı bu yerde.
çürümeden dalların
ve DÜŞünmeden yaprağı
önce sen gel bana/
sadece bana…
sonra
ben seni öpeyim
küstürmeden
ve kaçmanı sağlamadan
bir daha ki
bazı ayrıntıları
hatırlıyorum
çokça özür
sayıklıyorum
kelimeleri
yeniden
ve ses/in
dönüp duruyor
yüreğimde.
büyük bir şehir
otobüs terminali
gözleri ela,
eteği savrulan
bir kadın ki
kimseyi
sevemezsin sen,
senin gücün
kedilere yeter
(hatırladın mı)
sustum bende
kırıp yanağımı
derin bir çukur kazdım
ne cehennemin dibi
ne de kökün zıkkımı
lüt gölü/belki de dünyanın
en karanlık çukuru…
saklandın/
bulamadım seni..
birileri yazmak ister
adını parklara/
ağaçlara/
sıralarına okulun ki
duvara kazır
birileri
bastırarak
ve oyar birileri
ağaç gövdesini
yararak...
sen bu yüzden
dokunmuş olmalısın
tenime,
kürek kemiklerime,
sırtıma ve saçlarıma
sonra dönüp kendine
gidiyorsun işte
kendini yazıp,
k-aralayıp
kendini gidiyorsun...
ölüm dedin değil mi
yanlış mı hatırlıyorum
ne çıkacağını bilmeden
ve önünü görmeden
üstelik
küçüğüm
büyümek vaz geçiştir
tüm inanmışlıklarından
kendinden başlayarak
önce ki
yasını tutmak
istemiyorum…
kesmeden sakalımı,
kaşıntısına inat diplerinde
ARınmak belki senden/
seslerinden..
sahi/
sen kime
ve neden benzemek istedin
daha güçlümü olacaktın
ve sesini açacak mıydı
yüreğinde
senden büyük bir
gölgeyle uyanırken
sabahlara..
unut/ma
gülüm/-se-mek
avuç içlerini
yastık altlarına
sokabilmektir
unut/ma
hile yaparak
sevilmez
tümseği aynaların..
(…)