1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
99
Okunma
Bir zaman vardı
Mart rüzgârı gibi hafif
Bir gülüşün yeterdi
İçimde bin papatya açardı
Sen demiştin ya;
"Bahar gelsin, görüşelim…"
Ben o günü
Takvimde kırmızıyla işaretledim.
Yolları süpürdüm,
Kuşlar gelsin, sen de gel diye.
Güneşi çağırdım
İçine ısınırsın diye.
Kapım açıktı her sabah,
Kulağımda senin sesin,
Bir “geldim” yankılanır sanmıştım
Ama rüzgar sustu
Ve sen gelmez oldun.
Bir akşamüstüydü
Menekşeler yere düşerken,
Bir çift serçe
Penceremin kenarında bekliyordu
Senin yerine.
O kadar benziyordu ki…
Bir çift göz, bir çift özlem
Ama değildi.
Demiştin,
“Baharda dönerim” diye
Baharı çiçeklerle karşıladım
İçimde umut değil,
Senin sesin tomurcuklanmıştı.
Sonra günler geldi geçti,
Aylar akıp gitti,
Baharı yaz izledi,
Yazı hüzün kovdu
Ama sen gelmez oldun.
Yollara baktım
Her adımda seni düşledim.
Kırık bir sandalye gibi kaldım
O gün oturmadığın masada.
Bir çay demledim kendime
Bir de sustum,
İçinde sen olmayan cümleleri
Konuşamadım.
Sen gelmedikçe
Geceler uzadı
Şiirler yarım kaldı
Ben eksildim
Ama bekledim.
Kapına geldim bir gece
Rüyamda,
Eşikte ayak izlerin
Ama izi yeni değil
Anısı eskiydi.
Ses ver diye
Yüreğimi tuttum kapına
Kapı sessiz kaldı
Sen gelmez oldun.
Boşuna mıydı
Yeminlerimiz,
Gök yüzü şahitti
Deniz kıyısı,
Sonbaharın dökülen yaprakları
Hepsi duymuştu seni.
Ama sen duymadın beni
Sen gelmez oldun.
Yine de…
Bir gün döner misin diye
Bahçemde bir fidan diktim
Adını “umut” koydum
Çünkü biliyorum
Bazı dönüşler,
Ancak içten bir özlemle mümkün olur
Ve sen belki,
Bir gün geç de olsa
Gelirsin diye
Ben, hâlâ o bahardayım.
5.0
100% (4)