Nasıl bir iştir bu
Ateşe sevdalı pervane gibi döner dururum kendimde
dişlerimin gıcırtısı isminin notasını vurur
ahu figan eyler garip gönlüm
ah canımdan can bildiğim yar ya sen yokken gelirse ölüm
kimse yıkamazdı beni
sen yıktın
Dostu düşmanı seyreyledin bana
Yıllarımın katili
nasıl affedeyim seni
görmez mi gözün
kulaklarında mı sağır
duymaz mısın figanı mı ahımı
yele karıştım
sele karıştım
taşıyamıyorum bu dert çok ağır
tecellim mi şansım mı ben neyle yarıştım
Dilim lal yüreğim kor
hangi türküyle anlatayım
hangi deyişle anlarsın bu halimi
o yanar döner kalbin kurusun mum gibi erittin beni
Ben sandım ki evrenin özüsün
edep erkan mümine nişan diyerek
sevdim, öyle niyaz ettim seni
Allah hakkı için unutayım seni gelme düşüme
gaflete düşürme
müminin gönlüne düşen zikir gibi zikir ederim adını
Tövbe arzularım Mevla’dan
korku düşürmesin gönlüme
Bütün aşklar mı trajik sonlanır
bizde mi aşkın çölüne düştük
hangi aşk romanına özendin
hangi tarihte gezindin
sen romeo ben de juliet değildim
ya da mecnun Kerem
aslı Leyla hiç değildik
nakkaş sin
Bari şah Cihan gibi siyah mermerden mezar taşı yapsaydın başucuma
daha şah şah’lı olmaz mıydı yar,
başardın üzülme
beni dertten derde saldın
kalbimin katili oldun
adım oldu deli divane
tarih şahitlik yapıyor aşk hikayene
Çiğdem Çimen