BİLMEZ GÖNÜL

Hakikat defteri silindi izler
Gider Bir diyara yol bilmez gönül
Kalem dertli yazar mürekkep ağlar
Gözleri görmezken söz bilmez gönül

Sinesinde feryat dilinde laldır
Ömürü çürüten amansız yıldır
Sahipsiz tuttuğu dikenli daldır
Yanar Sinesinde cız bilmez gönül

Döner sağa sola gözleri yaşlı
Hiç bitmeyen dertler ağrıyan başlı
Çiçek açmaz bağrı dağları taşlı
Kışı güzü yaşar yaz bilmez gönül

Yükü ağır olur feryadı ahde
Vefalı görünen bir çoğu sahte
Dilinde hoşgörü yüreği vahde
Sinesinde acı naz bilmez gönül

Dünya gülsün diye candan göz yaşı
Ne edem hayırsız bacı gardaşı
Kederim gönlümde canım sırdaşı
Sevinçler uğramaz haz bilmez gönül

Dünyada tükenmez mal ister gönül
Kendine çizecek yol ister gönül
Allı pullu nakış kul ister gönül
Verseniz dünyayı baz bilmez gönül

Sametim dağların yükünü aldım
Gönül ile oldum geçmişe yandım
Süslendim kederle hayli gamlandım
Gitarı kemanı saz bilmez gönül

Samet Yıldırım sultani
12.05 2025