1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
55
Okunma
Yegane arkadaşım
hem oyun hem oyuncağım
gözyaşlarım beni boğduğunda
saklandığım kucağım...
Öpüp kokladığım çiçeğim
yediğim tatlı ekmeğim
içtiğim serin suyum
daldığım derin uykum...
Şikayetsiz kabullenişim
yokuş aşağı inişim
herkese akıl verişim
yavaşca delirişim...
Kirpiğime yağan yağmur
kalbimi arındıran nur
sabır kabımı doldurur
taşırmadan durur...
Kıskanç sevgili gibi
sakınır herkesten beni
peşimde hep adım adım
benim tuhaf yalnızlığım...
Bazen bana der gel otur
fikrim ıssızlığımı unutur
bir dolu insana bedel
elimi tutan sıcak hayali el...
Ruhumu silip süpüren
süratimi kesen fren
en aciz hallerimi gören
yine de yüzüme gülen...
Annemin sevgili kızı
alnıma yazılmış yazı
göğsümü oyan sızı
ağustosta kış ayazı...
İçime çektiğim temiz hava
başımı soktuğum yuva
canımı verdiğim dava
parmak uçlarımda dua...
Yalnızlığım yalnızlığım
kış ortasında yazlığım
çoğalırken azlığım
benim tuhaf yalnızlığım...
Gülhan Çeliktaş
(17.07.2013-İstanbul)
5.0
100% (2)