0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
153
Okunma
Bu şiir,
ne yalnızca kuşlar içindir
ne de yalnızca insanlar…
Bu, insan olamamış sığırcıkların
ve sığırcık olamamış insanların ağıdıdır.
Kayıp Halkın Gökyüzüne Mektubu
Bir vakitler gökyüzü bize yakındı,
Geceler dua ederdi parmaklarımızdan düşen ateşe.
Yalın ayaktı insan, ama yüreği evrende taç giyerdi,
Henüz pörsümemişti vicdan, henüz susmamıştı su.
Sonra bir çığlık koptu taşların kalbinden,
Bir bayrak dikildi hayâsızlığın ortasına.
Kabileler unuttu kabileliğini,
Birliğin yerini reyting, aşkın yerini ekran aldı.
Bir adamın putu yapıldı,
Ve putun gölgesinde halk diz çöktü,
O günden beri kimse göğe bakmaz oldu,
Çünkü başını kaldırmak direnmekti.
Bir çobanın ıslığıydı bizi bir arada tutan,
Artık her koyun kendi kurdunu yoldaş bellemiş.
Ve sığırcıklar?
Bir zamanlar gökteki yazıydılar,
Şimdi yerin dibinde susturulmuş harfler gibi,
Birbirlerine çarpmadan,
Ama birbirlerini hiç tanımadan yaşar oldular.
Simurg’un Küllerinden Doğmayanlar
Ve insan…
İnsan kendine benzemez oldu.
Ne Tanrı’ya ne toprağa,
Sadece reklama, slogana, klavyeye…
Oysa bir bilgelik vardı sığırcıkta;
Her kanat, diğerine saygıyla yön bulurdu.
Seninle aynı hızda dönerdi gökyüzü,
Ama sen yere zincirle bağlandın,
Çünkü havalanmak irade isterdi,
Ve sen iradeni bir postla takas ettin.
Artık şiir yazılmıyor,
Şiirin intiharı haber bültenlerinde üç saniyelik spot.
Artık felsefe konuşulmuyor,
Bir influencer’ın ten rengi daha önemli
Bir filozofun kalbinden.
Ve sığırcık olamamış insanlar,
Hâlâ sürü içinde yalnız.
Ve insan olamamış sığırcıklar,
Sürüden dışlandığı için kudurmuş.
Biri “özgürlük” diye bağırıyor,
Ama kafesi beğenmiyor sadece.
Diğeri “birlik” diye haykırıyor,
Ama bir adım sonra komşusunu gammazlıyor.
Anka’ya Mektup
Ey yanan kuş!
Ey sonsuzlukla kanat çırpan Anka!
Biz artık sana değil,
Senin külleriyle oynayan çocuklara mektup yazıyoruz.
Çünkü bu halk göğe çıkamayacak,
Ama biz…
Biz yine de göğe şiirler yazacağız.
Belki bir gün biri okur diye,
Belki bir gün biri olur diye…
5.0
100% (1)