2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
235
Okunma
Ölümden önce son bir konuşma daha
Huzurla öleceğiz, değil mi?
Ölmek, ölümsüzlüğe açılan kapıysa
Sonsuzluk bu
Ama ben ölmedim, ölemedim
Şimdi neredeyim?
Gözlerimi kapatıyorum ama
gözyaşları hâlâ akıyor
Ölemedim,
Acıyla, sessizce, ağlayarak ölmek mi düştü bana;
yavaş yavaş,
yorula yorula...
Eksik hissetmek mi kaldı bana?
Nefeslerim şimdi ağır ağır
Kabullenmek mi kaldı bana?
Göğsümün ortasında bir şey
Tüm bunları yutmak mı kaldı bana?
Hayallerden ağır ne vardır ki?
Kalpten ağır ne vardır...
Neden görmezsiniz, gözlerim yaşlı
Tanrım, Tanrım...
Söyle bana neden?
Neredeyim?
Neden hepiniz sessizsiniz?
Yalnız bıraktınız beni,
tam burada
Burası neresi?
Ruhumu da beni de al götür,
şimdi neden burada durdun?
Ölüm rüzgârı mı bu kalbimi okşayan?
Yoksa diriltmeye mi esiyor?
Gözyaşlarımın tükenmesini beklerken
Araf mı bu? bu kadar sessiz
Susmak mı kaldı bana?
Boğazıma batanlar...
Sızlamaz mı vicdanınız?
Beni burada tek bıraktınız
Beni yarım bıraktınız
Beni bu aşkla bıraktınız
Yavaş yavaş, sessizce, yalnızca,
Karanlığa bıraktınız
Tanrım, Tanrım...
Söyle o zaman, cevap ne?
Hakikati ne?
Söyle ki hafiflesin nefesim
Göster ki silinsin gözyaşlarım
Aşk neden bana kaldı?
Kalbimi nasıl taşırım?
Sızlamaz mı vicdanınız?
Beni böyle bıraktınız.
5.0
100% (4)