GEÇTanıyamadın daha hayatı Tırmanmalıydın yükseklere vakitlice Daha ucundayken taburenin Geçmeliydin padokta siyah atı Çığlıklar yükselirken hipodromda. Birikmeliydin boşluklarında ömrün, Kesmemeliydi önünü hiçbir mâkûs tabu senin Düşler kurarken salaş bodrumda. Yavaş yavaş tadını almalıydın her zerrenin Yeri yoktu suçunda şimdilik, özrün Sabrın işiydi, Telafisi olmak usta busenin Günahı da olmazdı nasılsa birkaç kerrenin. Çok küçüktü daha omuzların Gururunu okşayacaktı dönen başlar Gözünü açacaktı süzgün gözün, körün Hırıltısını susturacaktı domuzların Bilgece yayılan edan bile, ortama üstünkörün... Geç bunları..! Yapamadın hiç birini daha Maymunu olmamıştı henüz kimse Çamuru bulanmış Havuç görünümlü ithal muzların Isırılmak da vardı ama tavşan dişiyle belanın. Belki de çirkin bir dönem başlar, Günah ıslatır yüzü belki, yağmuru kullanmış... “Sırat köprüsünde, nefsi insanın” Harcı değil “nefsi kuzuların” Hakkından gelmek, kendini aşan dişiyle belanın... Geç bunları, Geç..! Bilmediğim şeylerden bahset bana Nasıl ürpermez içim anlat, Çekirdek bulaşmış dudağıma uzanırken parmağın, Dalgalara uzanmış ayaklarımızı, birbirine vurdururken serin... Nasıl yırtılır anlat, Avuçlarını kokladıkça sinüslerimi sarmalayan Göbek bağından geçmiş gibi Tarihi eski ağın... Yanağı okşayan saçlarından tetiklenmiş Kendine sözü geçemeyen biçare şerare Kaç yıl daha bekler bu mesafeden sonra, anlat bana.. Her şey için geç artık... Zamanın kalmadı yazılmak için defter-i kebire Zaman kaybı, adisyonlarınla istişare Gücüm yok, sabrım diklenmiş İşaretini bekliyorum mahmuzun Umutlar ki çökmüş tabana Hazinesi didiklenmiş batık Tahtına bugünden kabile seç Yarın bile geç, Çok geç..! erol başçı |
efendim
çok
güzel
bi
çalıma
var oulnuz