2
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
127
Okunma
SU ÇİÇEĞİ OĞUL, KIZIM..!
Beni nasıl bilirsiniz
dağ olur burun ucuna, toprakla ıslanırım
oda ne zaman
gün ışığı karanlıkla gömleği değiştiğinde
Sanılır ki biri başına kalır sesimin ulaştığı
her köşe bucak
yol kenarında ki ağaçlar çiçeğe daha durmamış
ve dallarına asılır tekleme ayakkabılar
yerdedir bir güzel kızın tel tokası
Bir anaç karında
dünyaya çıplak geldik ,
çıplak gideriz hikayesini kabul etmeyen kim?
Başka bir şehirde
şiirin ön düşleri çekilmiş
avazı kan, karışımı bir sızı olsa da
gençler değil
su bolluğuna geleydi keşke
memleketimin bütün soluk çiçekleri
Çağan kalplerle,
süt dökmüş içimde ki kediler
sokak lambası, ıslak asfaltlar
benim olanı almam vakitti
İnançlarımın iki eli yakamda
tamam da
gök tanrısını, asla böyle vermez yer yüzüne
ezik, kirli düşünce
birilerinden boy verdikçe
Haklılığımızın hakkına göre
şehrim kendi kalabalığının ekmeğini helal kıllar
bu hapishaneler
acının acıya borcu olduğunu düşünen kimseler
durun artık
biz yorulduk
siz yorulmadınız…
27-03-2025
ist
zaralıcan
5.0
100% (1)