21
Yorum
58
Beğeni
5,0
Puan
589
Okunma

Bir ömür geldi geçti, yokuşları çıkarak,
Bir yiğit geldi geçti, gönülleri yakarak,
Hep ileri yürüdü, küfr’e yumruk sıkarak;
Güle hayran yaşadı, gül gibi solup gitti,
Bu dünyayı uçarak, çift kanatlı terketti...
Soldurdular Taceddin dergâhının gülünü,
Susturdular güllerin sevdalı bülbülünü,
Gülerek karşıladı Muhsin başkan ölümü;
Kolkola yürümüştü onunla senelerce,
Hiç korku hisseder mi, dost dostunu görünce...
Yüksekler kartallardan, dağlar kurttan sorulur,
Kim demiş ki, bir Türk’e boyunduruk vurulur,
Karşımıza çıkamaz, gafiller korkak olur;
Gecenin saltanatı gün ağarmadan önce,
Karanlığın eceli, gelir şafak sökünce...
Ne kadar söylesem de yangınım sönmeyecek,
Zaman akıp dursada, bu acı dinmeyecek,
Şüphem yoktur âmennâ, hesap günü gelecek;
Görülecek hesabı, arkadan vuranların,
Şeytanî zihniyetin safında duranların...
Mazlumun yoldaşıydı, gariplere el verdi,
Hâk dostlarına yârdı, vatan, bayrak tek derdi,
Karlı bir mart ayında ruhu huzura erdi;
Bitti derdi, tasası kavuştu bülbül, güle,
Unutulmaz bu gidiş, asırlar geçse bile...
Çilenin envasına talip oldu, Hak için,
Şehâdete götürdü, onu bu zorlu seçim,
Muhsin başkan geliyor, bütün yolları açın;
Dünyadan mâveraya, bir göç var sevgiliye,
Şeb-i âruz gününde can verildi hediye...
26/Mart/2022
5.0
100% (32)