SEÇİLMİŞ AY'IN SON AKŞAMIBir Eylül akşamıydı. Güneş ufukta demleniyor. Beynimi kemiren düşüncelere yol vermeliyim, Benim olmadığım,geri dönemeyeceği yerlere göndermeliyim, Önce yürüyüşe çıkıp,plan yapmalıyım. ’Ne işe yarayacak sa’ Eylül’ün son günü, Güneş’e yürüyorum. Bir de türkü tutturmuşum ki,değmeyin keyfime. Güneş demini almış, Şimdi tutuşacak gökyüzü, Seyrine de doyum olmaz ki o anın. Yüzümü ufka çevirdim, Güneş’e hoşcakal demeliyim, Gözlerim Güneş’in son ışıklarına tutunmak istedi, Ve iki damla gözyaşı...... "Batma! N’olursun!" Ahengine ayak uydurup raks ettiğim türküm yarım kaldı. Sözleri,ısırıdığım dudaklarımda can çekişir gibiydi, Çığlıkları kulaklarımı yırtıyordu,yada bana öyle geldi. "Sen! ne zaman döndün?" Ruhum, yaşanmış anıların hatıralarıyla boğuşurken, Güneş çoktaaann görevini tamamladı. Gök yüzünün yandığı, türkülerin küstüğü Dillerin lal olup, gözlerin konuşması gerektiği bir an şimdi. "Sen neden döndün ki?" Eylül yılın orospusu seçilmiş. Kuşların maviliğine hapsolmuş sevdam çoktan göç etti, Yüreğimi böğürtlen dalına asıp giden sendin! Kararmış ruhların, kararmış elleri uzandı, Ve bir kaç damla kan... "o zaman sen nerdeydin?" Bu gün seçilmiş ay’ın son akşamı, Ekim’e girdik sayılır, Senin aradığın bende yok artık! "sahi, sen neden döndün?" Kirlenen ruhlar temizlenebilirmi? Yağmur yağsa?...... Yada toprak kucak açıp, sarıp sarmalasa? ( Eylül ayından özür dilerim,o gün ben oy kullanmadım) |
şairin kurşunudur kalemi
acıtsada öldürmez şözleri
eline diline vurmayın kelepçeleri
yalan diyorsun yalanmı..
sevgili dostum bunları neden yazdım: Gerçek şairin ölçüsü olmaz,nereye ne yazılacaksa yazar,bunun sınırı olmaz
sizi yürekten kutluyorum,alkışlıyorum.Kadın gibi kadına selam olsun.Duru