1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
156
Okunma
Mukaddesat uğruna, gençliğine doymamış.
Cennet-âsâ yurduma, namahremi koymamış.
Yürekleri kocaman, ne muhteşem erlerdi.
Tek vatan yaşasın da, biz ölelim derlerdi.
Daha oyun yaşında, bıyık henüz terlemiş.
Budanmış da kol kanat, bu vatanı vermemiş.
Bu yüzden Çanakkale, geçilmedi geçilmez.
Bir karış toprağına, hiç bir paha biçilmez.
Mevzu vatan oldumu, gencelmişti yaşlısı.
Dualarla gönderdi, onca gözü yaşlısı.
Sakalları ağarmış, dizlerinde feri yok.
Gözlerinde en ufak, mehafetin yeri yok.
Şehadet şerbetini, kevser diye içtiler.
Bu toprağın bağrına, tohum oldu düştüler.
Bu yüzden Çanakkale, geçilmedi geçilmez.
Bir karış toprağına, hiç bir paha biçilmez.
Ne geldiyse elinden, koştu ninesi kızı.
Onların da var idi, elbet çorbada tuzu.
Çarığında delikler, libasında yamalar.
Ne yiğitler doğurmuş, o kahraman analar.
Ölene ne bir kefen, ne bir mezar buldular.
Kalanlar zaten sakat, genellikle duldular.
Bu yüzden Çanakkale, geçilmedi geçilmez.
Bir karış toprağına, hiç bir paha biçilmez.
Çanakkale bir destan, ne ütopya ne masal.
Nesillerden nesile, zikredilecek misal.
Onurluca yaşayıp, onurluca gittiler.
Bitmediler aksine, filizlendi bittiler.
Onlara ölü denmez, onlar farklı hayatta.
Her dakika saniye, diri dimdik ayakta.
Bu yüzden Çanakkale, geçilmedi geçilmez.
Bir karış toprağına, hiç bir paha biçilmez.
5.0
100% (2)