2
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
95
Okunma
Mayıs 2024 de başlayıp, giderek harlanan bir yangının hikâyesi..
*
Not: yazdıklarım hiçbir zaman edebi eser olma curetkarliginda değildir, gönlümce bir hasbihaldir.
Ey kalbim!
Neden bunca yukleri alırsın
bunca hirpalanmişlığın üzerine?
Neden
Sığmaz oldun kabına?
Bilmez misin ki
Alıp başını uçtuğun her yere
göçemiyor bedenim?
Bilmez misin ki
kalp ile beden arasında
sıkışmanin ağırlığını?!
Bilmez misin ki
Sende yanan bu ateş ile
buz tutmakta her yanım?
İçim dışım hüzne bulanmış
Talan edilmiş bir bahçeyim..
Bilmez misin ki
Sen serserice pervaz ettikçe
Yerim yurdum siliniyor benim?
Ne yer’de oluyorum
Ne gök’te!
Ne ben’deyim, ne sen’de!
Dönüp bakıyorum aynaya
_ben_ diye bildiğim
_ ben_ nerede?!.
...
Bunu BİL diye
bir ferman tutuşturdun elime.
ATEŞTEN GÖMLEK misali;
"Buralı değilsin artık"
dedin!
...
Söylesene
ey kalbim!
Oralı ’sin dediğin yere
alıp bedenimi gidemiyorsam;
başkalaştiğım bu alemde
nasıl yürünür,
nasıl gülünür?
bilmiyorum!
...
Ey Kalbim!
Yersiz
Yurtsuz
ve
Yuvasızım
artık!..
*
10.03.’25
#eykalbim
5.0
100% (9)