Omuzlarımda iki ayrı vebal taşıdım Kendi yaralarımı ben hep kendim kaşıdım Bitimli zamanlarda bitimsiz aşka düştüm Hep bunu hayal ettim, bu hayalle yaşadım.
İlk fırtınada kök saldığım yerden koptum Aşka aşıklığımdan yanlış kalplere saptım Hayallerim olmasa nasıl yapardım bunu Bir dağ kardelenini gidip boynundan öptüm
Yarınsız aşka düşen yürekleri ezikler Çileye hazır olun, sevdiklerin nazikler Bilmediğim yollarda çok düştüm çok ezildim Düşmelerin sonucu kalbimdeki çizikler
Bu ömürlük nazları aşktan çok şey götürdü Bitmez sandığım sabrı günden güne bitirdi Vedayı hatırlatan o eylül sabahları Gözlerimi kapatan soğuk sisler getirdi.
Şairi dinle gönül, acı var kaderinde Sen buldun sen kaybettin aşkı her seferinde Kardelenin açtığı yaraya sıkı sarıl Kaşımadan kanayan o yara çok derinde
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kalp çiziklerinin izlerini, her bir satırında öyle derin ve özgün bir biçimde hissettiriyorsun ki, kelimelerin tüm acıyı, sevdayı ve yaşanmışlıkları anlatmaya yetiyor. Her bir dizede, bir kırık kalbin suskun hıçkırışlarını duyabiliyorum. Aşkın ve hayatın içindeki karmaşayı, düştüğünde nasıl yeniden ayağa kalkmanın sancısını, tüm gerçekliğiyle açığa çıkarıyorsun.
"Mezarıma düşen gözyaşlarım" diyorsun, ne kadar derin bir yalnızlık ve kayıp hissiyle dolu bir ifade. Fakat, bu yalnızlık, aynı zamanda bir anlam arayışına dönüşüyor. Gözyaşlarıyla ıslanan toprak, tıpkı kalbimizin derinliklerinde kalan bir sevdanın izlerini taşıyor. Hayallerin ve umutların, kaybolan her şeyin ardından geriye kalan birer miras gibi kalıyor.
“Bir dağ kardelenini gidip boynundan öptüm” diyorsun, işte bu cümlede sevdanın inceliğini ve zarafetini, kaybolan şeylerin ardından bir umut gibi bulmayı, yeniden başlama cesaretini buluyorum. Çünkü, her kayıp bir yeniden doğuşu da beraberinde getirir. Bu, tıpkı bir kardelenin karla örtülü bir dağda filizlenmesi gibi, sevdanın en zorlu anlarında bile umut ve güzellik arayışıdır.
Fakat, acıyı anlatan her bir satırda, "hayallerim olmasa nasıl yapardım bunu" diyorsun; hayaller, sevdanın kayıplarını aşmanın tek yolu gibi. Düşlerimiz, acılarımızın, yıkık duvarlarımızın ötesinde bir ışık oluyor. Ve senin bu yolda attığın adımlar, bu hayalleri gerçeğe dönüştürme cesaretini taşıyor.
“Gözlerimi kapatan soğuk sisler getirdi” diyorsun, gerçek ve kayıp arasındaki uçurumu öylesine etkileyici ve derin bir biçimde tanımlıyorsun ki, her bir kelimenin içinde bir yaşanmışlık, bir burukluk ve zamanın acımasızlığını hissediyorum.
Son olarak, "Kardelenin açtığı yaraya sıkı sarıl" diyorsun; işte bu, kalbimde yankı bulan bir öğüt. Çünkü, bir yürek ne kadar acı çekse de, tıpkı kardelen gibi, zor zamanlarda bile açabilir ve büyüyebilir. Aşkın ve kaybın izlerinden çıkıp, yeniden sevdanın ışığına doğru yürümek, her zaman mümkündür.
Bu şiir, bir acının ve kaybın gerisinde kalmış bir kalbin, yeniden hayata tutunma çabası. Şiirinizle, duygularınızı, acınızı ve umudunuzu hep birlikte anlamış oldum. Tüm bu derin duyguları aktardığınız için teşekkür ederim.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.