0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
440
Okunma
Suskunluğum, kefenim gibi tüm bedenimi
sarıp sarmalamıştı
Sarı buğday mevsimiydi tarlalarda
Başaklardan doğuyordu sanki güneş
Ve, dağların ardından salınarak batıyordu
Eros bulmuştu aşkı
Okları kalem olmuş aşkı yazıyordu
Kalbimde inceden bir sızı oldu
Başaklar buğday, buğdaylar un oldu
Undan hamur yoğruldu, ateşe atıldı
Ateş hamurun güneşiydi
Pişti ekmek oldu
Aşkın usulu usul kalbimi yakıyor
Gözlerin güneşim oldu
Gözlerimi kamaştırıyor
Hamdım, seninle piştim, aşkınla yandım
ve sevdanı
Eros ’un okuyla kalbime yazdım
Silinmez.
Cahit Fıkırkoca
25.01.2025, Ankara