Hüzün müdür gece odaya sızan
Bu ne gam bu ne keder
Gecenin en geç vaktinde Uykunun firar ettiği saatte Haziran sanki soğuk ocak ayı Yoksa davetsiz misafir denen Hüzün mü sızdı odaya Kitli kapının anahtar deliğinde Ufalıyor beni yürekte Derin düşünce değirmeni Savuruyor parçalarımı rüzgar ile Adresini bilmediğim yerlere Sızlıyor bu yüzden eksik yanlarım Toplamaya gücüm yetmiyor Nefesim oksijensiz cigerlerimde Yaşarken ölmüş gibiyim Düşünürken neden niçin diye Cevapsız kaldım bak dün gibi Sen dinlenmeden yargıladın Mahkum ettin hep çektiğimi bilmeden |