Sevgi Hamurunu Balla Karıştırdık
Şahlandır duygularımı, göğe yükselen selvi misali!
Çözülsün sevdamızın sihirli düğmeleri! Vasiyetimdir sana. Duyarsan sakın üzülme öldüğümü! Görmesin senden başkası anılarımızı gömdügümü! Bu sevdanın dumanı, saman alevi gibi tütüyor, Yüreğimde sevda ormanları, cehennem misali yanıyor, Sevdanın, berrak denizi var ama kumsalı görünmüyor, Çok aradım sevda köylerinde, lakin eşin benzerin bulunmuyor. Sevdalı gözlerinden, aşkın ışıldıyor yüreğimin sıcaklığına, Girmez olaydım, koruğu üzüm olmayan, bu sevgi bağına, Adını yazacağım, sevdalı kanımla başı dumanlı gönül dağına, Giy sevdanın bembeyaz gelinliğini, otur gönlümün muhabbet konağına.! Vurdular sevda prangalarını, takatsiz ayağıma, Sen olmadan, bir lokma ekmek girmez kursağıma, Üzme beni! Üzersen beni şayet kalan tek sevda kurşunumu sıkarım şakağıma, Bizzat kendim dikerim incir ağacını, yüreğimdeki küllenmiş ocağıma. Bu yürek, bu bedene göre değil, taşıyamıyor artık. Hem kapı kapı dilendik, hem de bu sevdayı sevdalılara anlattık. Sevgi hamurunu, tam kıvamında yoğurup, balla karıştırdık. Tam mutluluğun köşesinden tutacakken, ölüm meleğine rastladık. 19/04/2005 |