sırılsıklam bir deli
Ne mahzun İlahi,
Yağmurla birlikte üçümüz. Kaşlarımın kendi efkârı tutmuş, Birer dalga misali sarhoşuz. Bir ney çalıyor ki omuzlarım toz toprak Yağmur vuruyor az sonra ne olacak? Kaplar mı tüm bedeni mi bu ıslak, ıslak Birer balçıktan türetmemiş miydi ki, Kadiri mutlak… Ohh, ne güzel makam, ne derdim kaldı ne tasam, Canımı yakan sevgili, iki büklüm olmuş sokaktaki aç veli, Gözümü, gönlümü dününden yarınından çalmışlar gibi. Şimdi yalnızca ney var, bir de neyzenin sesi! Yağmur bile semadan inerken, Semaha duruyor, sema dönüyor, Gökyüzü kardeş olmuş, aşağısı el alsın Bu anımı görenler beni, gurbette ‘bülbül’ sansın. |
Semaha duruyor, sema dönüyor,
Gökyüzü kardeş olmuş, aşağısı el alsın
Bu anımı görenler beni, gurbette ‘bülbül’
semah vakti kucaklanan damlalar bir başka oluyor