Teşhircisiyim Eylül'ün
Bu sabah yolumda binbir gazel
Her çıtırtı bir can teslimi, hikaye... Herbiri ayrı renkte, kim kime Tutundukları dallarda elvedalar aheste Bu sabah içimde bir ayaz nefes Bilmem ortasından mı Bilmem ki sondan kaçıncı Ama saplanır buz kesmiş bir bıçak Her çekişte ciğerime. Yaşam hep mi aynı renkte tutar acıları Çocukluk farkındalıktan uzaktı da Yetişkinlik farkındalıkla iç içe Tutunduğum hangi nefes Hangi renk şuan benimle. Gidenlerle yaşayamadığın; Yerinde duran İçinde kanayan Renklerinle değil yaşamak. Gidenlerin renkleriyle Nefes almakmış oysa yaşamak. Öyle istemsizce Gidip renklerinde bir yerde Buluyorsam seni Ve yeni ayın parıltısında Gülüyorsa tüm gazeller bana Bir bulutun ardına saklanıyor Ve benle şakalaşıyorsa yeni ay Ve birbir, her anın gibi Düşüyorsa yapraklar üstüme Ben yeryüzünün sesini bilmem Renkleriyle konuşurum Suskun olmaz Delidir bu bakır ahengim Bir adım zahirdir benim Bir adım bâkir Ben hala 5.mevsimim Ve ben hâlâ Eylül’deyim. Eylül mü? O benim yolumdaki Bilmem ki kaçıncı durak. Dönüp dönüp gelecek Ve beni de geçecek birgün... O sonsuz bir devinime mecbur Tamam da, Benle ne ilgisi var? Tekrarı olmayacak bir hüznün Son demine kadar, Her Eylül’de mükerrer kayıtları tutulan Bir sonun Teşhircisiyim ben, O kadar. Eylül derki her dönğüde, bittim dediğin an Yeni bir başlanğıca yelken açılır heran Şahlanıp ardına atılmazsa hazan Bilki hepsi yanlış ve hepsi yalan Çünkü gerçek şahidiyim bozacının Sonu olan belli aslında Ama oturmuşum Şıracısıyım Eylül’ün Hepsi şuncaz zamanda Bu renklilikte gizli... |