MEVSİM KÖŞKÜNÜN EŞİĞİNDEkuyusunda Zaman yosun bağlamış tanıdım yıpranmış gösterişsiz yaraları okunmamış kitap ki durdu karşımda açtım adını bilmediğim tahta kanatlarını tefsirini yaptım uyuttuğum rüyanın beklemesini öğrenen çocuk acelesiyle geçtim gölgeleri üzerinde papatyaların damakta mutluluk hatırasından meyve Vardım adımlarıyla vardım simli isimli köşke ıssız kapıda sinmiş görkemi yokladım sığındım yetim kuş seslerine Ihlamur kokusuna yattım sessizce ezdim gölgesinde harareti rengine gelinciğin kurusuna dutların yoldum ellerimle tahtlarını örümceğin çevirdim geçmişin sayfalarını gözlerimle Kışa komşu bir bardak buğusu ellerimi ısıtır dökümden çıtırtı tazeliğin rengi düşten kuytulara düşer askıda soluk renkli parkanın kalkık yakası konutlar başkentliği ilan etmeden evvel bedenimde aile sıcağının hayâl örtüsü Takvimde kırılmış yazın son demi beklemek ısmarlanmış göçmen kuşlara önce bahar gelecek dalların ucunda sonrası hep bildiğiniz gibi insanın en yorulan yeri ile sevdim mevsimi |