Dilime Kilit Vurdum
Dilime kilit vurdum, sustum,
Kelâm, nehir gibi çekildi içimden. Söz, bir yük oldu omuzlarımda, Karanlıkta yankılanan bir yankı belki de. Harfler dağıldı, düştü birer birer, Sessizlik bir sığınak oldu dertlere. Anlatacak ne çok şey vardı oysa, Ama sustum; söylemek, ihanet gibiydi kendime. Bir çığlık yutkunup gözlerime astım, Her bakışta bir cümle saklı kaldı. Sözcükler yanımda, suskun ve eksik, Dilime kilit vurdum, içimden bağırdım. Bazen sustuğun yerde büyür hakikat, Bazen sessizlik anlatır en derini. Kilit açılır mı bilmem bir gün, Ama şimdilik sustum, çözmem dilimi. Sustum… Ama sustuğum yerde bir fırtına büyüdü. Göz kapaklarımda saklı bir deniz var şimdi, Dalgaları hiç dinmeyen, kıyısız bir sonsuzluk gibi. Her harf içimde kör bir düğüm, Açmaya kalksam, daha da sıkıyor ruhumu. Sözlerim zincirlendi, kilidim kırılmaz, Ama bu suskunluk, yok etti duygumu. Bir aynada gördüm kendimi, Sustuğum her cümle alnıma yazılmış. Söylemek istediklerim, Sessizliğin çığlığında yankılanmış. Belki bir gün, belki bir gün, Bir rüzgâr gelir ve söker kilidi. O gün dilim, Küllerinden doğar mı yeniden? Ve belki bir gün, O kilit düşer ve sözlerim, İçimdeki dünyayı anlatır sana. Ama o güne kadar, Sustuğum her an, Bir anlam kazanır, Ve sözüm, Seni bulur.. Ama şimdilik sustum. Dilime kilit vurdum… Sustum ki; her kelime, Kendini tanısın önce, Ve yalnızca hakikati anlatsın. Sustum… Şimdilik sustum… Dilime kilit vurdum… |