Bu şiir seni asla unutmayacak
Yokluğunun yangınında eriyorum, Kırık bir aynanın çatlaklarından sızan karanlık gölgelerde. Zaman, suskun bir nehir gibi akıyor üzerimden, Ve ben her damlasında biraz daha kayboluyorum.
Senli düşlerimi sessizliğinle mühürlüyorum, Süt beyazı bir çeyiz sandığının kilidinde saklıyorum. Ama bil ki, o sandık her gece rüzgâra açılıyor, Ve şiirlerim, yıldızlara karışıyor. Birkaç damla kanlı gözyaşımla öpüşümü bırakıp kapında mühürlüyorum, Gül kokulu dualarımı göğsüme sarıp, Bir meçhule doğru yitiyorum, sessiz adımlarla... Bilmiyorum, bir daha karşılaşır mıyız seninle, Bu başıboş, serseri kaldırımların yalnızlığında... Bir daha göz göze, kalp kalbe, can cana olur muyuz, Bu kadar yakınlaşmışken biz? Bize layık gördüğün ayrılığa, Nasıl katlanır yüreklerimiz, bilmiyorum... Toz pembe hülyalarımı huzuruna sundum, Kilitli bir sandık içinde, Anahtarı yalnız sende olan. Onu açacak olan, Gökyüzüne rengârenk balonlarımı uçuracak olan da sensin. Tozlu raflarda karıp, Pas tutmasına izin verecek olan yine sen... Gönül sarayımda sana yazdığım aşk kitabını, İster oku, ister dinle, ister eşlik et. İstersen de sus... Tek kelime bile etme, Suskunluklarında dinleyeyim seni. Yaşayayım aşkını, Sevdanı, yokluğunu, Hasretini, gurbetimi... Her hecesinde seninle yansın yüreğim. Bu şiir seni asla unutmayacak. Sana, sensiz biriktirdiğim şiirlerimle geleceğim, Ve seni, kimsesiz mısralarımda seveceğim... Seni, bülbüllerin güle olan tutkusunda hatırlayacağım, Ama bülbül bu kez susacak, Çünk gül de sensin, diken de. Her nağmede yeniden doğacaksın... Kelebeğin ateşe olan yangınında bulacağım seni, Ama bu kez kırılan kanatların sesinde dinleyeceğim hikâyeni. Pervanenin aşk ateşinde, sessiz sedasız ölümünde, Düşlerimde seni bekleyeceğim, Her adımda senin izlerinle. Züleyha’nın saraylardan kaçıp, Korkulu zindanlarında arayacağım seni. Yusuf’un gömleğindeki mucize gibi, "Sen" kokulu düşlerimde arayacağım seni. Biliyorum, belki hiç gelmeyeceksin, gelemeyeceksin. Ben yine de bu şiiri unutmayacağım, Bu şiir seni asla unutmayacak... Biliyorum, belki hiç gelmeyeceksin. Ne rüzgâr seni getirecek, Ne yıldızlar adını taşıyacak bu yalnız gecelere. Ama yine de unutmayacağım seni. Bu şiir seni asla unutmayacak. Her mısrası bir yakarış gibi süzülecek göğe, Her kelimesi, kalbimin Rahman’a fısıldadığı sessiz bir dua olacak. Sen, yalnızlıkla büyüyen bir sevdanın, Ve dualarla yüceltilmiş bir hatıranın adı olacaksın. Bir gün, Ellerimi semaya kaldırdığımda, Adını şükürle anacağım. Her niyazda sen olacaksın, Her hecemde sana bir kavuşma dileği saklı olacak. O sonsuz rahmetin huzurunda, Dualarım sana bir ışık gibi dokunacak... Kalbim, her dua ile yeniden sevdaya duracak, Ve sen, yıldızlara bile taşan bir sevgi olacaksın. İşte o zaman, Ben seni, Gecenin en derin sessizliğinde, Sabahın ilk ışığında, Ve her duasında seni taşıyan bu kalpte yaşayacaksın. Bu şiir seni asla unutmayacak... Sonsuzluğun mısralarına adını nakşedecek. Ahdım olsun!.. |