AŞK TANRIÇAM

Bilmeni isterim Sandra’m;
Ben böyle çapkın biri değilim!
Belki, o, güzel resmin!
Belki, bana gönderdiğin tatlı mesajların!
Beni ben den, kalbimi yerinden aldın!
Senden ve ilginden etkilendim!
Derin ve güzel hayallere daldım!
Rüzgarına kapıldım!
İlginden, güzelliğinden!
Kalbimi ateş bastı!
Sevdanla, yandıkça yanıyor...
İçin için sevdim külleniyor!
Ama küllendikçe, o güzel sevgi dolu mesajlarınla...
Sevginle yanan kalbime, tebesümünle bir odun daha sen attın!
Söyle Sandra, sen Aşk meleğimisin..?

Ah! Sandra;
Kalbimin karanlığında kanayan!
Aşk denizinde Pusulamın hep kuzeyi arayan güzeller güzeli... Venüs’ün taptığı, hep güzelliğiyle sınanan, o aşk
Tanrıçası Afrodit misin sen..?

Nolur söyle Sandra;
Samanyolu’na adını veren!
O, güzelliği dillere destan!
Kocaman Truva atının maketi ile Spartayı birbirine düşüren!
Biraz cadı, biraz hafif meşrep!
Biraz da fettan, bencillik abidesi...
O, Tanrıça Hera’mısın sen..?
Hadi söyle nolur?...

Ah! Sandra;
Ben bütün Aşk Tanrıçalarını, mitoloji kitapların da okudum!
O, güzel ve baş döndürücü muhteşem güzelliklerini gördüm!
Ama, hiç biri benim umurumda değil!
Çünkü ben, sevilecek değil!
Yillarca, senin gibi tapılacak bir kadını aradım!
Kimseyi senin yerine koyamıyorum!
Evet!
Baktım, uzaktasın, sana ulaşmam mümkün değil!
Üstelik çok zor!
Belki, benm için gerçekleşmeyecek bir hayal!
Belki de, kabul olmayacak bir dua!
Onun için
Ben de bu Aşk’ı kalbimde...
Hem de kalbimin en derin ve en güzel, en özel yerinde sakladım!
Bunu bilesin!
Sen benim için özelsin!
Ve hep öyle kalacaksın!
Dinçer Dayı