Alaca Karga Ve Mehtap
Kamer dedikleri
Geceleri sitemkâr Gündüzleri vefalıdır Günün sonunda Ah mehtaplı çiçek Alaca açılınca gözlere Hüzün sarar gökyüzünü Kargalar semayı sarınca Ne de çok efkârli İnsan varmış dersin ya İşte o akşamlarda… …Bir sen bilirsin; neden Sütun bacaklarınla gelirsin Buselerini bırakırsın Alev dudakların dert yanar Sen böylesin gözümün nefretinde Seninle daha koyudur karanlık Üşütür yüreğimi rüzgârın serinliği Artık gitmelisin, vakit doldu Tan doğuyor yine… Ah alacakaranlık Beni sevdiğinde Hep düşünürüm Kim bu kadın diye Sonra biraz daha yaşlanıyorum Ve beni sevdiğinde Saçlarım Tıpkı bembeyaz köpüren denizlere dönüşür Sen her daim Henüz gençsin Bir Afrodit misali Gözlerin bir trajik tiyatro tadında Bir mehtap verdin bana Sigara dumanından sararan Perdelere sarılı bir kedere benzer Üzüm yapraklarında Kırağı ve buzlu göl parlarken Sen gitmelisin şarap kokan teninle Artık, vakit doldu Alaca kargalar kanat çırpar, hadi git Ben onu beklerim her dem Solmuş resmini kıskandığın kadını Sen hadi git, ben beklerim sessizce ve ıssız Ömür dediğin nedir ki, geçer gider,… |