Ölüler karargahı
ÖLÜLER KARARGAH’I
Acil bir haber var kırklar köyünden Göç varmış ölüler karargahından Hiçler diyarından yoklar şehrinden Sırat köprüsünün güzergahında Yeryüzünün en son talimgahında Bugün yeryüzünün sustuğu günmüş Toprak yediğini kustuğu günmüş Beşerin mahşere göçtüğü günmüş Herkes dönmüş dünya imtihanından Sonucu bekliyor son Sınav’ından Ölüm uykusundan uyanmış başlar Sur üflenmiş kabirlerde telaş var Büyük mahkemeye çağırılmışlar Son nefes son soluk son bakış son an Son kalp atışıyla tükenmiş zaman Refik’i alaya yapılırken sevk İstikametler bir güzergahlar tek Geçmiş yok tükenmiş bitmiş gelecek Ay son defa doğmuş güneş son defa Acı bir sessizlik çökmüş etrafa Son güneş ufuktan batmak üzere Gökler son yağmuru dökmek üzere Mahşerin şafağı sökmek üzere Ateş kırmızısı bütün ufuklar Alevlerle çevrelenmiş hudutlar Toplanmış bütün nas ordular saf saf Bir taraf telaşlı şaşkın bir taraf Yüzler endişeli çehreler tuhaf İnkârcılar şaşmış tedirgin üzgün Nasıl olur derler biz ölmüştük dün İsyan taburları karma karışık Kisveler pejmürde saçlar dolaşık Umut kavşağında suratlar asık Ya Rap derler bizi dünyaya döndür Tövbekâr olalım yeniden öldür Yüzlere yansımış simalar yorgun Gözlere yansımış bakışlar yorgun Özlere yansımış azalar yorgun Büyük mahkemeden sonucu bekler Beklerken heyecandan çift vurur kalple İnsan yığın yığın uçsuz bucaksız Masifeler sonsuz hudutsuz hatsız Sayılar yetersiz rakamlar farksız Aklın gücü yetmez hudut çizmeye Tahmin yürütmeye izah etmeye Misali son rükû son secdelerde Her şey kalakalmış olduğu yerde Tüm yıldızlar sönmüş kapanmış perde Kıyamet başlamış o an bu anmış Yeryüzü yarılmış gök parçalanmış Muhittin Laçin ( Misali ) kültür bakanlığı kalem şairi |