EYVALLAH!
Özlemin dilinden anlar mıyım?
Bir sevdayı yüreğime sığdıracak kadar büyük mü kalbim. Sussa dillerim, gözlerin tanır mı cümlelerimi? Görmedim, duymadım ve bilmiyorum demek istemiyorum. Aşk ise celladım ve o cellatta bu yol ise Eyvallah! Ağlamak da yaraşır, yakarmakta Samimiyet kırk pehlivan da değil belki bir damla gözyaşında... Sevmek bana yaraşır, Vuslat, aramaksa Eyvallah! Arayanlar buldu, yatıyor musallada... Yarın mahşer yerinde sırât-ı müstakīmde Parmakla gösterecek belki de "aradı, buldu, sevdi" diye... Yolun meşakkat üstüne meşakkatse Eyvallah! Kimler, kimler bulmuş, bu yollara düşmüş, İnancın bir parçası elbette, hayati... Yarın kelam sofrasında yer alabilmek için, Kapı eşiği ise yerim ona da Eyvallah! |