Hüzün
Sonsuz gecenin, zifiri karanlığında
Umutsuzluk sararken dört bir yanımı Bir amaç, anlam aradım bu hiçlik okyanusunda Ne zaman, ne ilaçlar merhem oldu Ruhumda ki bu derin, iltihaplı yaralara Ne yüreğiyle görebildi Ne kadir kıymet bildi Gözleri kör, kulakları sağırdı Arzularının, özgürlüğünün kölesi oldu âdemoğlu Paslı, bin bir yamalı zırhımı kuşandım Bu sonu belirsiz yolculukta Kan revan içinde kaldım Hakikâti ararken Bîtap düştüm zihnimin kasvetli zindanlarında Solmuş bir gül, sönük bir ateş gibiydi sevdan Ruhun acılar içerisinde Kalbin keder yüklü Yaşamın gizi saklıydı gözlerinde Dört bir yana savrulmuşken kaderimin ipleri Bin kere öldüm, bin kere doğdum her yeni günün ilk ışıklarıyla Hakikate uyandığımı sandım, yalanlarla uyutulduğumu bilmeden Bir sen, bir ben eğreti kaldık bu devran-ı âlemde |