AH BU YENİ YETMELER (ORATORYO)
Malum yaz günü düğün dernek bol etrafda tüvek dabanca fişek sesleri yanıyor ortalık.Çalgıcıların söylediği havalar biri birine garışıyor.Gaç bi düğüne gideyim de toyga filan yirim belki Bekir emmimide görüsem oynarız iki gurtlarımızı dökeriz didim.Aşşa mahalleye çalgı sesine doğru yörüdüm düğün evini buldum.Hayat gapısınının yanına gazanları gurmuşlar toygalar,pateler,etler bişiyor.Başınada iki yaşlı ebelerim oturmuş gafa gafaya virmişler öyle govulaşırlar.Bi selam vireyim didim hemde hal hatır sorasım geldi.Ebee golay gelsin dimeye galmadan golaysa başına gelsin diye bişirgeci elime dutuşdurdular gazanların altına saman galattılar.Bende gıramadım oturdum yanarına kimin oğlusun kimlerdensin derken sohbet goyuldu. Siz bene iş buyurdunuz ya acısını çıkarmamı diye bi gaz virdim ebelere.Ebe didim siz bu yaşta bu tozun dumanın içinde canınız çıkacak öyle uğraşırsınız da bu gençler niye size yardım itmezlerde zöv zöv gezerler olmamış bunlar ha az oynayıvırsalarda şurda iki işin ucundan dutsalar sizde böyle yorulmasanız didim amma dimez olaydım bi yillendiler bi gaza geldiler gızını oğlanı bir birine gattılar viriyorlar ayarı saydırıyorlar makineli tüvek gibi.Hatta hızlarını alamadılar bide ırametlik sarı ümmet dayımın masares gibi şu dizeleride tek tek saydırıvırdılar
AH BU YİNİ YİTMELER AH Viti guzum bu gızlar yüzlerini boyaya gömmüşler, Ondört mumura lambayımışta yini sönmüşler. Gözünü başını boyamışlar maymuna dönmüşler, Gaç anam gaç olmamış bu yini yitmeler. İstemeye gelirler düğürcü beğenmiyor, Burunları pek havada yire inmeyor. Kör eşek ellerinden yim yimeyor, Kendini bişii sanmış bu yini yitmeler. Zabah güneşi üstlerine doğar uyuyup batırlar, İş güç bilmezler guzum öğlene gadar yatırlar. İl içine garışmaz bizim bu goca gatırlar, Evden dışarı çıkmaz bu yini yitmeler. Ellerinde televon çekilirler köşeye, Çatlasanda garışmazlar bişeye. Kakıpda süpürge çalmazlar eşiğe, Vardığı yirden gelir bu yini yitmeler. Oğlanları sorma guzum öyle noolmuşlar, Saçlarını dikmişler nem ne şekil olmuşlar. Ellerinde cağla bira tahta gibi galmışlar, Sararıp solmuşlar bu yini yitmeler. Bizim zamanımızda böylemi iderdik, Kerme kaldırırdık goyun guzu güderdik, Agamızın yanında iki büklüm giderdik. Viti bacım olmamış bizim bu yini yitmeler. Goca ağşama gadar burçak yolardık, O yorgunumuzunan evin işine dalardık. Çocuklar ağlaşırdı emziğe lokum dolardık, Bize çekmemiş guzum bu yini yitmeler. Ebe didim zamanında sizde sevdiniz, Samanlıkta yavuklunuzu azmı beklediniz. Guyuların başında şeker fıstık yidiniz, Devir değişti ne yapsın yini yitmeler. Ağzıma iki laf geldi bende söyledim, Valla gıracak üzecek bişey demedim Sağ yanımdan mes lastiği öyle bi yedim, Körolasıcalar didi bu yini yitmeler. Savunayım Didim dimeye galmadı, Ötekisi bişirgeci boynuma doladı. İki daş köteledi ardımdan govaladı, Adam olmaz didi bizim bu yini yitmeler. Kuzörenli Şair Halil KARADERE |