SILA HASRETİ
Çinilerin hayat gosgoca köy olmuş,
Nüfus patlamış aşiret boy olmuş, Halamın Mustafa’ya öyle ne olmuş, Bi oturuşta üç kilo lokum yirimiş ya len. Güççallerin hayadı otlar bürümüş Göçünü alan Akşehire yürümüş Özender micaz emmisini gandırımış Muammer de bıyık altı gülermiş ya len Gamberlerin hayada bi baka galdım, Çocukluğumun geçtiği yerlere daldım, O neyimiş öyle ikiz kule sandım, Mustafa emmiminen Gadir’imiş ya len, Kırk geçiyi bir kuyuya doldurmuşlar, Üstüne kırkbir yalan uydurmuşlar, Keller gene bi bahane bulmuşlar, Muhtar biz görmedik dirimiş ya len. Köy içine doğru şöyle yol adlim, Mahmut u görünce değirmene daldım, Ummaan ebeme merziman saldım, Kendi damdan yuvak indirimiş ya len. Deli aptilgadirlerden kimse galmamiş, Her biri gurbet ellere yol almış, Deli Satılmış çamuru garmis, Kerpiçinen duvar örerimiş ya len Alibeyler rakıyı yaman içermiş, Üstüne goca gün saman çekermiş, Hallese bu yazın oğlan evermiş, Üstüne bide başlık isterimiş ya len. Alimenin Gadirin vardım yanına, Bi döküm çöreği goymuş önüne, Sade yağ gaymak var didim emme, Düründüğü guru pindirimiş ya len. Hilime abamınan köyü bi gezdik Gaçanı göçenide deftere yazdık Sarımsağı saydık soğanı dizdik Gelinlere tek tek virimiş ya len İmamların Satılmış pek gonuşurumuş, Yusuf dayımınan ikisi laf yarıştırırmış, Şevkelerin Ostak da çok garışırımış, İki laf ittirmedin diye dürterimiş ya len. Gölleyinen Mesut pişti ye dalmış, Ütene iki bira bide cağla varımış, Sırmaların Mevlüt çayı dayarımış, İçmeyene içinden söverimiş ya len. Kütkütü’nün Ercan lafı severmiş, Üc lafından birini kesin sövermiş, Çalgısıda pek iyiymiş türkü söylermiş, Tek başına düğün iderimiş ya len. Havuzların Fikret’inen oturduk, Beş dakkada yetmiş konu bitirdik, Köyün eksiklerini dile getirdik, Hayırı hasenedi severimiş ya len. Sebze meyve işlerine ibikler bakardı Ibı zarar idince üstüne türkü yakardı Çürük almaları bile ikili birli satardı Bizde arpaya toprak gatardık yalen Sucu ismet ikindine suyu salardı Markaşlar sağlı sollu tanker dayardı Sıra için millet saç baş yolardı Dövüşürlerdi bizde bakardık yalen İsmet dayım doksanında far yakmış, Gellabam kıskanıvermış eve almamış, Bu yaşında bide dişlerinide daktirmiş, Kütür kütür fındık yirimiş ya len. Hübeklerden ikişer kesme çalardık Yolcuların mevlüdün bakkala dalardık İki tek cağlayınan bide fıçça alırdık Aynı kesmeyi iki kere satardık yalen Yün yolmaya goyun sürüleri yoklardık Yolduğumuz yünleri govuklara saklardık Gara kemalı dört gözünen beklerdik Ağır bassın diye yünleri yıkardık yalen Tatarın ali dama da oyun ütmezdi Çinilerin rüştü garışmayınca gitmezdi Tatov dayım da varsa o oyun bitmezdi Garışana söverdi kulağımızı tıkardık yalen Kendi oyuncağımızı kendimiz yapardık Tel teker yapıp ucuna kamış sokardık Arada bi eşşeklere biner yarış goşardık koşmayanın guyruğuna tenike bağlardık yalen Asker eğlencemiz bi başka olurdu Davetlerimiz vardı sofra kurulurdu Çatal kaşık sofra bezi bile kaybolurdu Gölle zayıfıdı beline sarardık yalen Geççalina guyu vursan su çıkmaz Susuz tarlaya laz tohum saçmaz Camgöz talip olmuş fırsat kaçmaz Geççalindan on dönüm satmış ya len Tarla daşlıymış gece göstermiş Fikret’inen Şükrü’yü şahit istermiş Hacalinin ismet ala vereyi bitirmiş Alandan satandan kar istermiş ya len Köy içinden balıkçılar gitmiyor Yetmiş gasası gozaklara yitmiyor Garagelin gokusunu almış geliyor Bene galmadımı dir gızarmış ya len Mücahit yorulmuş emekliye ayrılmış Oğlanları dört bir yana dağılmış Gellabam boş yatın diye gızarmış Dört dana almişda baktirmış ya len Osman Ademle anastura oynayor Topak tertibim üttürünce terleyor Yanına oturanda valla oyun galıyor Gonuşanı masadan govarmış ya len Alirzanın apdil Akşehire yol almış Altıelli oynayacak Ordu’yu ararmış Sekiz ayda bi kere oyun galırmış Üteceği adamıda bilirmiş ya len Eski mahallem değişmiş bilemedim Çolaklardan kimseyi göremedim Neco babadan zenginliği dinledim Söylediğini bidaha dirimiş ya len İdris hoca müdürlüğü iyi biliyor Köyün çocuklarına kanat geriyor Emmimin savaş da köyünü seviyor Guzerende emekli olurum dirimiş ya len Seş gave var beşide dolup daşıyor Okeyinen pişliyinen millet coşuyor Gave köşelerinde gençlik geçiyor Muhabbetler geçmişte galmış ya len Kimse bene darılmasın küsmesin, Gabayil gibi alınıpda esmesin, ALLAH muhabbetimizi kesmesin, Sılam burnumda tüterimiş ya len. Kuzörenli şair Halil KARADERE |