MENZİLE GİDEN GEMİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu şiir, *ölüm yolculuğunu* metaforlar ve imgelerle dokuyan derin bir lirik anlatıdır. Yazar, hayatın son durağını, yani ölümü, bir gemi metaforu üzerinden işler ve bu gemi, bilinmeyen diyarlara doğru yol alır. Her dize, insan ruhunun fanilikle olan ilişkisini, yaşamdan ebediyete uzanan kaçınılmaz geçişi sembolize eder.
Burada insan ruhunun, yaşamdan ayrılışı **bir mendil sallamak** gibi tasvir ediliyor. Bu sahne, veda anının zarif ve derin bir anlatımıdır. **Mendil sallamak**, vedanın hüzünlü bir sembolüdür ve insanın, ardında bıraktığı dünyaya son bir kez dönüp baktığı anı temsil eder. **Dalgalar**, insanı bilinmeyene götüren sır taşıyıcılarıdır. Ölüm, dalgaların taşıdığı sır dolu bir limandır. Bu kıyılar, yaşamın sınırları ötesinde, insan aklının kavrayamayacağı diyarlardır. **Genel Değerlendirme:** Bu şiir, ölüm temasını derin bir lirik anlatımla işlerken, hem hüzün hem de huzur duygularını aynı anda sunuyor. İnsan ruhunun fanilikten ebediyete uzanan yolculuğunu, metaforlarla süsleyerek okuyucunun zihninde etkileyici imgeler bırakıyor. **Ruh, gemi, yolculuk, liman ve sonsuzluk** gibi imgeler, şiirin ana omurgasını oluştururken; bu yolculuğun kaçınılmaz ama kutsal bir son olduğunu anlatıyor.
...
Aynı gemideyiz şimdi, Zamanın rüzgârıyla dolmuş yelkenler, Görünmeyen sahillere sürükler bizi. Her soluk, bir kürek darbesi Ve her adım, sonsuzluğa atılan Sessiz bir izdir artık. Gökyüzü usulca fısıldar: "Bu yol dönüşsüzdür." Bulutlar kandil gibi yanar gecenin koynunda, Yıldızlar pusulamız, Ama hangi yıldız gösterir Ölüme açılan o saklı limanı? Ruhumuz, Bir mendil gibi sallanır Sonsuzluğa veda edercesine, Ve dalgalar, Bir sır gibi taşır bizi Bilinmeyen kıyılara. Seyrimiz vuslata, Fakat her rota ayrılıkla mühürlenmiş. Bir yudum umut kalmış avuçlarımızda, Ve her dalga, Alıp götürür geride kalanları, Anıları, sözleri, yeminleri... Menzile giden bu gemide, Kaptan rüzgâr, Ve biz yolcular, Hikâyemizi ardımızda bırakan Birer sessiz göçebe. Rıhtım uzakta kalmıştır artık, Ne el sallar geride kalan, Ne de gözyaşı durdurur bu yolculuğu. Bir seher vakti Ya da bir gurup vaktinde Varırız elbet o kapıya. Kim bilir, Belki de liman, Topraktan daha yumuşaktır ayaklarımıza, Ve sonsuzluk, Bir ana kucağı gibi sarar bizi. Menzile giden gemideyiz, Ruhumuzun yelkenleri dolup taşar. Her nefes, Ezelî bir yankıdır kalbimizde, Ve biz, Bir damla sonsuzluk içmişizdir zaten Bu yolculuk başlamadan evvel. A.N. ALPEREN |
"Ve sonsuzluk,
Bir ana kucağı gibi sarar bizi.
Menzile giden gemideyiz,
Ruhumuzun yelkenleri dolup taşar.
Her nefes,
Ezelî bir yankıdır kalbimizde,
Ve biz,
Bir damla sonsuzluk içmişizdir zaten
Bu yolculuk başlamadan evvel."
Ruhumuzun içtiği o sonsuzluk şerbetinin Rabbim nezdinde bizleri hem bu dünyada hem öbür alemde iyilikler ve güzelliklerle donatsın inşallah.
Selam ve muhabbetle.