ALDATMA BENİ AĞLARIM YOKSA
Aldatma beni
Ağlarım yoksa! Sen en öpüşken dudaksın En sevişken ten Kem hüzünlüdür sensizlik Ve yalnızlık Gam tadı var gecelerde… Davudidir sesi bütün hıçkırıklarımın Bir keder horonudur gidişin Hele aldatışın; Bir Nuh ağlayışıdır. Aldatma beni Ağlarım yoksa! Kaç aşkın namlusunda Ben namertlik eskittim? Kaç kez karanlığa kar yağdım? Kar karardı Taşlar unutup dilsizliğini dile geldi… Kaç ağustosun en buzul yanında Sensizliğin üşüme seanslarına yakalandım… !!! Aldatma beni Ağlarım yoksa! Gözlerin kırık bir mızrap derdimin sazında Ölümü yaşama ilikleyen bir çizgi Oysa ölümdür yaşamın en içe çekik körfezi N’olur aldatma beni yanarım yoksa Bak sigaranın yaktığı pantolonumu giyiyorum hala… Gözyaşlarım akşamın gölü. Gözlerim elektriği kesilmiş bir şehrin mumu… Aldatma beni Ağlarım yoksa! Aynı mevsimin farklı çiçeği gibiyiz Ama sen; Papatyalar içinde bir papatyasın… Ben seni düşünemeyeceğin kadar büyük seviyorum. Sakın aldatma beni dert şişer içimde Lalleşır kelimelerim… Bakışların nehir olup akar gözlerime… Gecelerine gammazlanır adım Gidişinin ardından ölümsüz bir keder nesli türer. Aldatma beni Ağlarım yoksa! Ankara dolusu sen Ankara dolusu tasa Kılcaldır yalnızlığın derinliği. Dipsizdir gözlerindeki Yusuf kuyusu. Nağmelidir bethovın küfürleri… Bak sakın aldatma beni Gidişinin hüznünü kaldıramaz metabolizmam Karanlıklara adapte olamam İrkilir sensiz rüzgarlarda yabancı yüzüm Aldatma beni Ağlarım yoksa! Yokluğuna hipotezler kurarım Ampirik ayrılıklar yaşarım boyuna Ataerkil dertler çekerim Başka vücutlarda yaşarken seni Yada başka dudaklarda sevişirken Çıplak bir iletiyle ruhunu sarmalarım Ve seni öperek alnındaki şebboydan Bu şehirde kocaman bir yangın başlatırım. Aldatma beni ağlarım yoksa… |
saygılarımla