Mutluluk
Beni bir savaşa götür sonra esarete
Bir çıkmaz sokağa ki kendimi bulayım Bir şehre ki enkaz altında cesetlerim Kollarım bacaklarım dışarı uzansın hayata özlemle Ya da bizi sen öldürdün desinler bana Yalansa söyle hadi Neden cehennemin kapı kulplarında Kelimelerin parmakları ve sinsi? Kervanlara bölmüş çoktan zaman bizi Sessizlik çağı emzirsin memelerinden Ceset damlatıyor gözbebeklerime çağ dediğin Sustuğunda düşünmeye başlar insan Nietsche kadar güvenmiyorum kendime Kafka kadar iğrenç ve kendi halimdeyim Hani hayatın kirli ellerini sıktığımızdan beri Kendimizi vaatlerle kutsal takas Peşinden koştuğumuz imtiyaz Üç beş soruyla damgalıyız ki cevapları yangın Cevapları gözbebeklerimize kıyım Parçalanmış yüzümü toplayabilsem yerden kendimi tanıyabileceğim Belki de tamamen bir yabancıya dönüşeceğim Kant bulmuş mutluluğun yolunu ondan saklanarak Bağımlılık yapıyor çünkü Ve ufuk gibi kaçak Çoğu yanımız gibi serap Cennetin hayata iz düşümü Bu kadar düşebilmiş en fazla Bir kaç ışık oyunu işimize gelen bir kaç ses Bir kitapta yaşamıştım mutluluğu Çok oldu kitabı da unuttum mutluluğu da |