Son
Şarabın edasında yunduk
Tütünün cazibesine sildik kalbimizi Körebeydik her zaman Kim bilir kaç defa Bilmediğimiz bir hayata koyulduk Çoğalamadık öldükçe Ağladıkça büyüyemedik Kendimizi attık durmadan sönmesin diye ateş Soğuk sinsice girer çünkü damarlara Kelimeler gibi Dokunsan bozulurdu büyü Sussak namerde kalırdı meydan Kan değil Kendimiziz bu yaradan akan Düş sanmışız nice depremleri Sevgi mayası tutmuyormuş hayata Yine de dedik: ‘Ya tutarsa?’ Acı çiçekleniyor şimdi damarlarımda Babamın nasırlı elleri kadar dost Anne sütü kadar tanıdık |